EĞLENDIRMEK IÇIN in English translation

to entertain
eğlendirmek
ağırlamak için
eğlenebileceğin
eğlence
to amuse
eğlendirmek
for the amusement
eğlendirmek için
eğlencesi için
to enjoy
zevk
tadını
eğlenmeye
keyif
hoşlanıyor gibi
keyif almak
hoşlanmaya
keyfini çıkarmak
as entertainment for
eğlendirmek için
eğlence olsun diye
fun
eğlence
eğlenmek
komik
zevk
keyif
eğleneceğiz
to humor
eğlendirmek için
neşelendirmek için
a good time
iyi bir zaman
iyi vakit
uygun bir zaman
güzel vakit
güzel zaman
müsait
eğlenmek
uygun bir vakit
iyi zaman geçirdim
güzel vakit geçirdim

Examples of using Eğlendirmek için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Özel bir şey değil. Sadece şu fakirleri eğlendirmek için.
Nothing special. It's just to amuse those poor people.
Çocukları eğlendirmek için son bir şey daha bulmalıyız.
One last push to keep these kids entertained.
Dairen bir bayanı eğlendirmek için hazır mı?
Now is your apartment ready for entertaining a lady?
Little Chiefi eğlendirmek için yardımına ihtiyacımız var.
We will need you to help entertain Little Chief.
Misafirimizi eğlendirmek için yapılmış mükemmel bir hileydi.
A perfect ruse to keep our guest entertained.
Konuklarımı eğlendirmek için ondan daha iyi ne olabilir?
And what would hers be for entertaining my guests?
Bizi eğlendirmek için BB de şu sihir hilelerini yapmıştın.
You did those magic tricks in the BB to keep us amused.
Bizi eğlendirmek için önümüzde dans eden çıplak garip adamlara ihtiyacımız yok.
We don't need strange, naked men dancing in front of us to be entertained.
Genç kadınları eğlendirmek için harika.
Perfect for entertaining young ladies.
Kendimi eğlendirmek için daha iyi yollar bulacağıma eminim.
I will find better ways to keep myself amused.
Sami kendini eğlendirmek için bir yol buldu.
Sami found a way to keep himself amused.
Şimdi, burada eğlendirmek için kim vardı kızım?
Now… who was it entertained here, girl?
Hep seni eğlendirmek için tatlım.
All the better to entertain you, my dear.
Sizi bilgilendirmek ve eğlendirmek için tekrar buradayız. Akşam!
We're hear again to inform and entertain you. Evening!
Yolda seni eğlendirmek için mükemmel bir hediyem var.
I have the perfect gift to keep you amused on the way.
Çocukları eğlendirmek için evde hiçbir şeyim yok.
I really don't have anything, like, fun for kids in the house.
Sizlerin eğlendirmek için.
I hope you're enjoying the entertainment.
Tamam. Onları eğlendirmek için endişe etmene gerek yok.
You don't have to worry about entertaining them. Okay.
Tamam. Onları eğlendirmek için endişe etmene gerek yok.
Okay. You don't have to worry about entertaining them.
İnsanları eğlendirmek için yapılmış bir dünyada yaşıyoruz.
We live in a world created for people's entertainment.
Results: 224, Time: 0.0499

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English