Examples of using Ece in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Didem Rami ve Ece Bilgen.
Keriman Halis Ece( 16 Şubat 1913;
Deniz Celiloğlu, Ece Dizdar, Yücel Erten,
Kendi kendini yok eden bir şey olmalı.
Hayır, kavga eden sen ve Tru değil miydiniz?
Mantardan seni sarhoş eden inek boku değil mi?
Devlet birliğini savunanlar da eleştirenler de ABye katılım hedefini destekliyor.
Tekrar edeyim: Sevimliydin.
Haydi ama dostum, daha önce Ede kaçırılma ile ilgili bir şeyler sordun mu?
Teşekkür eden ben olmalıyım.
Enin doğal logaritması 1dir.
Rahatsız eden varsa, telefonu açma.
Barışı terk eden biz değiliz, Kaptan.
Hareket eden hedefler olmalı.
Dün gece Ede yolladığın mesajı öğrenmek istiyoruz.
Ve kimse duymazsa itiraz eden kimse de olmaz, değil mi?
Scott Enin seni satrançta yenmesi seni deli ediyormuş.
İntihar eden bir kızın ebeveynleri.
Kumandanları e en iyi savaşçılarına QINGLONG ismi verildi.
Bu programı kontrol eden kim ise Kuzey Kaliforniyadaki uçakları görünmez edebiliyor.