Examples of using Ecza in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ecza dolabının anahtarına ihtiyacımız var.
Alman Ecza İzleme kuruluşu. Alman!
Alman Ecza İzleme kuruluşu. Alman!
Alman Ecza İzleme kuruluşu. Alman!
Ben… ecza dolabına çarptım.
Ecza dolabından. Kulak enfeksiyonu kaptığımda verdiklerinden biraz kalmıştı.
Ecza dolabında çok daha fazla parası var. Babamdan.
Ecza dolabında 10 dolardan fazla var.- Babamdan.
Ecza dolabında büyük bir şişe aspirin var.
Ecza dolabında 10 dolardan fazla var.- Babamdan.
Sağ ol. Ben esrarımı ecza dolabında, yara bandı kutusunda saklarım.
Sağ ol. Ben esrarımı ecza dolabında, yara bandı kutusunda saklarım.
Uyuşturucusunu ecza dolabında saklamıyordur muhtemelen.
Peki, bu ecza dolabı.
Unuttuğumuz birşey var… Ecza çantası.
Bedford Metadon ve Ecza Kliniği?
Şimdiyse babanın sondasını temizleyip ecza dükkanında ömrünü çürütüyorsun.
Tom Edison ecza dolabından bir miktar para çalındığını ve Graceten şüphelendiğini söylemişti.
Bu kurumlar aynı hastalıklardan milyonlarca dolar kazanan ecza şirketlerinden milyonlarca dolar kabul ediyordu. Sözde son vermeye çalıştıkları hastalıklardan kazanılan parayı.
Birisi kartın biriyle sabahleyin ecza malzemeleri almış gecekondu mahallesindeki bir eve teslim edilmiş.