EKRANDAN in English translation

• screen
• display
• on the monitor

Examples of using Ekrandan in Turkish and their translations into English

Ekrandan gelen mikrodalgalar yüzünden.
Microwaves from the screen.

Ayrıca gözünüzü de ekrandan ayırmayacaksınız. Tamam mı?
And you keep an eye on the screen, OK?

Ekrandan ayrılıyorum.
I'm leaving the scene.

Beni ekrandan izlemekten çok daha iyi değil mi?
Isn't this so much better than watching me on a screen?

Seni ekrandan gördüğüme memnunum.
I'm happy to see you on this screen.

Bir melegi ekrandan çikarken izledi.
She watched an Angel climb out of the screen.

Bir meleği ekrandan çıkarken izledi.
She watched an Angel climb out of the screen.

Ekrandan değil.- Evet, evet.
Not on-screen.- Yes.

Ekrandan değil.- Evet, evet.
Yes. Not on-screen.

Gözlerinizi ekrandan ayırmayın!
Keep your eyes on the screen!

Sana şu ekrandan bir yumruk atmak lazım!
I will punch you right across the screen all the way to hell!

Ekrandan olamaz o zaman.
It can't be the screen then.

Ekrandan olamaz o zaman.
Can't be the screen, then.

Seni ekrandan daha çok seviyorum.
You look better like this than on the screen.

Seni ekrandan daha çok seviyorum.
I like you much better off the screen.

Ekrandan karın içinin görüntüsüne bakıyoruz.
We look on the screen, at the image from inside the abdomen.

Ekrandan izlemek istersen ayıp olmaz.
There's no shame if you want to watch from the monitor.

Ekrandan takip edebilirsiniz onu.
You can follow on the screen.

Şu gelen ekrandan bayağı uzakta gibi. Aynen.
Totally. That one is coming really far off the screen.

Ekrandan izliyordum doğrudan bana bakıp bana doğru yaklaşıyordu.
I was watching the monitors, she was staring directly and approaching me.