Examples of using Elbiselerle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve elbiselerle başla.
Koyu elbiselerle komik görünüyorsun!
Üstünde elbiselerle duşta ne işin vardı?
Elbiselerle ekmek burada.
Elbiselerle, etiketlerle ya da ailemle tanımlanmak istemiyorum.
Eğer bir kadın ıslak elbiselerle gelirse.
Stresine, bağırıp çağırmasına, bu ikisinin elbiselerle dolanmasına.
Kayıp olan çocuğun kimliği giydiği elbiselerle doğrulandı.
Öncelikle bugün giydiğiniz elbiselerle harika görünüyorsunuz.
Bu makyajlarla, saçlarla ve elbiselerle.
Aşağıya ıslak elbiselerle gelirsen… seni
Yüzyıllar boyu kadınlarımız uzun elbiselerle, şallarla, peçelerle kendilerini gizlediler.
Sensir Dükünin sımsıcak evinde insnlar otururken ve diğerleri orada yırtık elbiselerle rüzgarda donarken böyle bir hayat sürmeye utanmıyor musun?
Yani Cadılar Bayramını ürpertici siyah elbiselerle.
Rıhtım buradan 9-10 km kadar uzakta, bu sıcaklık ve ıslak elbiselerle yarı yolda hipotermi geçiriyor olabiliriz.
Geçirmek isteyen iki sürtük tanımıyor musunuz? Yani Cadılar Bayramını ürpertici siyah elbiselerle.
güzel elbiselerle… Buckingham Sarayına gideceksin.
Sonra o beyaz elbiselerle partiye gitmek üstelik deniz kabuğundan kolyesi bile beyazdır!
kapı dışarı etti. Bütün dönüş yolunu bulduğum elbiselerle gelmek zorunda kaldım.
Beyler, galerinin yeni politikası: Bugünden itibaren… günlük elbiselerle gelen müşteriler olursa onlar sizindir.