Examples of using En büyüleyici in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mary, Tomun şimdiye kadar gördüğü en büyüleyici yaratıktı.
Mary was the most enchanting creature that Tom had ever seen.En büyüleyici yanlarımdan biri budur.
It's one of the most fascinating things about me.Sen gelmiş geçmiş en büyüleyici erkek arkadaşsın.
You're the most amazing boyfriend ever.En büyüleyici bir yer değil mi?
Isn't it the most fascinating place?Tanıdığım en büyüleyici kadın sensin.
You're the most beguiling woman I have ever met.Johnnyle tanıştığımda, tanıdığım en büyüleyici adam olduğunu düşündüm.
When I met Johnny, I thought he was the most charming man I would ever met.Bugün Lekesiz Meryem içindeki en büyüleyici kız olacağını garanti ederim.
I guarantee you shall be the most glamorous girl At İngilteredeki en büyüleyici adam olduğunu duymuştum.
Heard he's the most charming man in England.Burada sahip olduğumuz en büyüleyici doğal oluşumlar.
It's one the most fascinating natural phenomenons that we have around here.En büyüleyici ev sahibine.
To the most charming hostess.İmparatorluğumdaki en büyüleyici kadına… arkadaşım, kontes Elizabethe.
My friend, İmparatorluğumdaki en büyüleyici kadına… arkadaşım, kontes Elizabethe.
Bugün Lekesiz Meryem içindeki en büyüleyici… kız olacağını garanti ederim.
At Kristalin en büyüleyici özelliği nedir.
Do you know what's the most fascinating thing.Bu sayede dünyanın en büyüleyici… gözlerini görebiliyordum.
With the world's most dazzling eyes.Sen tanıdığı en büyüleyici erkeksin.
You're the most fascinating man she ever met.Kim en yakışıklı, bu köyün en büyüleyici adam söyle?
Tell me, who is Bitkiler ve hayvanlar. Bana göre içlerinden en büyüleyici mesele.
Plants. And animals. That for me is the most fascinating question of all.Kuşudur. Saksağan dünyanın en büyüleyici.
Bir hayvanın en büyüleyici kısmı.
It's the most fascinating part of 
