EN GÜZEL YANI in English translation

best part
iyi kısmı
iyi tarafı
güzel kısmı
iyi bir parça
iyi yanını
iyi bir rol
i̇yi bir bölüm
güzel bölümünü
güzel tarafı
beauty part
güzel yanı
güzel kısmı

Examples of using En güzel yanı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
En güzel yanı da şimdiye kadar hiç yarış kazanmamış!
The great part is… he's never won a race!
Hayır. En güzel yanı bu!
That's the best part. No, no, no!
Hayır. En güzel yanı bu.
No, no, no! That's the best part.
Aşkın en güzel yanı, beklemektir. Sabret Gnaghi.
Patience, Gnaghi. In love, it's the waiting that's the best part.
Sabret Gnaghi. Aşkın en güzel yanı, beklemektir.
Patience, Gnaghi. In love, it's the waiting that's the best part.
En güzel yanı bu.
Tha-- That's the greatest part.
Zengin olarak uyanmanın en güzel yanı!
Best part of waking up rich!
Uyanmanın en güzel yanı koyun kafası çorbanın hazır olması.
The best part of waking up is sheep's head soup in your cup.
Evliliğin en güzel yanı birbirine yakın olmaktır.
The sweetest part of marriage is being close to one another.
Aşkın en güzel yanı, beklemektir.
In love, it's the waiting that's the best part.
Barney, sürpriz olmaması olayı evliliğin en güzel yanı.
Barney, the"no more surprises" thing is the best part of being married.
Dove Hollowu görmenin en güzel yanı.
It's the best part about visiting dove hollow.
Şimdi bak, elçilik hayatının en güzel yanı bu.
Now, look, this is the best part about embassy life.
Böyle şeylere bağlı olmamak işimin en güzel yanı.
Not being attached to things is the best part of my job.
Bu da burada yaşamanın en güzel yanı.
And this is the best part about living out here.
Ve en güzel yanı ise… Buddy bir yol bulup, sihirli saat çekimini yapmıştı.
And the best part was, Buddy somehow pulled off his magic hour shot.
Ve en güzel yanı ise, 1 Şubat 1976,
And the best part is, February 1st,
Açıkçası, kendi başarıma sahip olmanın en güzel yanı tüm o aile dramıyla arama bir mesafe koyabilmek oldu.
Honestly, the best part about having my own success is being able to create a little space between all that family drama and me.
Ayrıntılı bir yalan hazırlamaktır. İlk olarak, bir sihirbazlık numarasının en güzel yanı tonlarca para harcayıp.
One: the best part of any magic trick is spending a ton of time and money setting up an elaborate lie.
En güzel yanı ise gerçek hayatta olamayacağın biri gibi davranmak zorunda olman.
You get and the best part is, To pretend to be somebody you can't be in real life.
Results: 101, Time: 0.0301

En güzel yanı in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English