Examples of using En güzel yanı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
En güzel yanı da şimdiye kadar hiç yarış kazanmamış!
Hayır. En güzel yanı bu!
Hayır. En güzel yanı bu.
Aşkın en güzel yanı, beklemektir. Sabret Gnaghi.
Sabret Gnaghi. Aşkın en güzel yanı, beklemektir.
En güzel yanı bu.
Zengin olarak uyanmanın en güzel yanı!
Uyanmanın en güzel yanı koyun kafası çorbanın hazır olması.
Evliliğin en güzel yanı birbirine yakın olmaktır.
Aşkın en güzel yanı, beklemektir.
Barney, sürpriz olmaması olayı evliliğin en güzel yanı.
Dove Hollowu görmenin en güzel yanı.
Şimdi bak, elçilik hayatının en güzel yanı bu.
Böyle şeylere bağlı olmamak işimin en güzel yanı.
Bu da burada yaşamanın en güzel yanı.
Ve en güzel yanı ise… Buddy bir yol bulup, sihirli saat çekimini yapmıştı.
Ve en güzel yanı ise, 1 Şubat 1976,
Açıkçası, kendi başarıma sahip olmanın en güzel yanı tüm o aile dramıyla arama bir mesafe koyabilmek oldu.
Ayrıntılı bir yalan hazırlamaktır. İlk olarak, bir sihirbazlık numarasının en güzel yanı tonlarca para harcayıp.
En güzel yanı ise gerçek hayatta olamayacağın biri gibi davranmak zorunda olman.