Examples of using En sevdiğim bölüm in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu harika. En sevdiğim bölüm.
It's my favorite part.Şaka mı bu? En sevdiğim bölüm.
Burası en sevdiğim bölüm. Dinle.
Here's my favourite part. Listen.En sevdiğim bölüm.
It's my favorite part.Aslında en sevdiğim bölüm bu değil.
İşte en sevdiğim bölüm.
Here's my favourite part.İşte en sevdiğim bölüm.
Here's my favorite part.En sevdiğim bölüm geliyor.
My favorite part's coming up.En sevdiğim bölüm ne biliyor musun?
You know what my favorite part is?En sevdiğim bölüm, çığlıklar.
My favorite part is the screaming.En sevdiğim bölüm, tamamen alevlerin arasında olduğumuz zamandı.
My favorite part was when we were completely on fire.Kitabındaki en sevdiğim bölüm Scrotie Yandanverdinin kafasını atın.
My favorite part{ of your novel} was when Scrotie McBoogerballs slid his head up into the horse's.Cyril, en sevdiğim bölüm başkanım benim.
Cyril, my favorite section head.En sevdiğim bölüm, Bakera bıçağı sapladığın andı.
My favorite part was when you stuck Baker with the knife.Ama benim en sevdiğim bölüm hepsinin tüple dalış yapmak zorunda olduğu bölümdü. .
But my favorite episode has to be the one where they all go scuba diving.Üçkâğıtta en sevdiğim bölüm orası olmuş sanki.
Seemed like your favorite part of the con.Şimdi, en sevdiğim bölüm.
Now, to my favourite bit.Işte en sevdiğim bölüm burası.
This is my favorite part.En sevdiğim bölüm.
It's my favorite chapter.En sevdiğim bölüm Julian karakterinin Tree Hill lisesine eklenmesiydi.
My favorite part is the addition of the Julian character to Tree Hill High.
