LOVE in Turkish translation

[lʌv]
[lʌv]
aşk
love
romance
lover
sevgi
love
affection
seviyorum
i love
i like
i do
aşkın
love
over
more
sever
love
like
lover
do
loveth
seven
love
like
lover
canım
life
soul
die
dear
perish
oh
bayıldım
fainting
love
to pass out
knocked out
to collapse

Examples of using Love in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Love. Love.-Admit it, you find me attractive.
Bayılırım.- Bayılırım.- Kabul et, beni çekici buluyorsun.
Love your work. Thinking of doing anything in colour?
Çalışmalarına bayılıyorum. Renkli bir şey yapmayı düşünür müsünüz?
Love, Cameron. My daddy is coming home on July 14th.
Sevgiler, Cameron. Babam 14 Temmuzda eve dönüyor.
My daddy is coming home on July 14th. Love, Cameron.
Sevgiler, Cameron. Babam 14 Temmuzda eve dönüyor.
Love, Dave.- I'm gonna kill Dave!
Sevgiler, Dave.- Davei öldüreceğim!
Love, Ralph. Oh, that's great, Ralph!
Sevgiler, Ralph oh, bu harika, Ralph!
And they can never find opponents. My children love sword fighting.
Çocuklarım kılıç dövüşüne bayılıyor ama hiç rakip bulamıyorlar.
People love me here. Really, it's marvelous!
Burada insanlar bana bayılıyor. Gerçekten, harikulade!
Love Hawaii. Baby sea turtles, am I right?
Hawaiiye bayılırım. Yavru deniz kaplumbağaları, yanılıyor muyum?
Oh, and Ted, give my love to the princesses.
Prensese sevgilerimi ilet! Oh, ve Ted.
He read that Huxley book you suggested. Give her my love.
Sevgilerimi ilet. Önerdiğin şu Huxleyin kitabını okudu.
The gods love their stupid jokes, don't they?
Tanrılar bu salak şakalara bayılıyor, değil mi?
See you tomorrow. Give my love to Anton and Irina.
Anton ve İrinaya sevgilerimi ilet. Yarın görüşürüz.
See you tomorrow. Give my love to Anton and Irina, please?
Anton ve Irinaya sevgilerimi ilet lütfen. Yarın görüşürüz?
Give my love to Ruthie, Lester. Please, sit down.
Ruthieye sevgilerimi ilet Lester. Oturun lütfen.
Please, sit down. Give my love to Ruthie, Lester.
Ruthieye sevgilerimi ilet Lester. Oturun lütfen.
What do you think about love at first sight?- No. Thanks.
Hayır. Sen ilk görüşte aşkla ilgili ne düşünüyorsun? Teşekkürler.
Love to you all, and a kiss for little Charlie from her Uncle Charlie.
Dayısı Charlie için öpün… ve küçük Charlieyi, Hepinize sevgiler.
It's a compliment to the chef, and I love compliments.
Bu şefe bir iltifattır, ve ben iltifatlara bayılırım.
It's a compliment to the chef, and I love compliments.
Bu, şefe iltifattır ve ben iltifatlara bayılırım.
Results: 66792, Time: 0.068

Top dictionary queries

English - Turkish