Examples of using Aşk in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aşk? Richard Indiayı severdi?
Herşey doğru görünse bile aşk asla olmayabilir.
Yıllar, aşk, şarap kupaları?
Eğer Karanlık Olan burada olsaydı aşk çocuğu çoktan ölmüş olurdu.
Hatta bu şekilde aşk hissettiğim ilk kadın olduğunu söyleyebilirim.
Yıllar, aşk ve kadehlerce şarap… Bunlara asla karşı gelemezsin.
Terkedilen tarafta olmak nasıl bir duyguymuş, aşk çocuğu?
Güvende, mutlu ve aşk dolu olmanı istiyorum.
Hayır. Aşk mektubu?
Hey, Deuce. Üç gün doldu, aşk çocuğu.
Aşk mektubu?- Hayır?
Tavşan deliğinden aşağıya bakıyorsun, ha, aşk çocuğu?
Konuş benimle, konuş benimle, aşk çocuğu. Herkes sahtekar.
Birbirimize ya düşmanlık besleriz ya aşk. Lordum.
Gel buraya, aşk çocuğu.
Soygun, çatışma, aşk.
AnlaşıIan personelden bazılarını kendine düşman etmişsin, aşk çocuğu.
Bu sabah izlediklerim gibi aşk sahnelerinde oynamak için her şeyimi verirdim!
Aşk eldiveninde bana katılmak istemediğine emin misin?
Kulağa'' Aşk Turu'' gibi gelmesini sağladığın için teşekkürler Garth.