AŞK in English translation

love
aşk
sevgi
seviyorum
aşkın
sever
seven
bayılır
canım
bayıldım
romance
romantizm
aşk
romantik
romans
ilişkinin
lover
sevgili
aşk
sever
âşık
seven
sevici
sevdalısı
loving
aşk
sevgi
seviyorum
aşkın
sever
seven
bayılır
canım
bayıldım
loves
aşk
sevgi
seviyorum
aşkın
sever
seven
bayılır
canım
bayıldım
loved
aşk
sevgi
seviyorum
aşkın
sever
seven
bayılır
canım
bayıldım
lovers
sevgili
aşk
sever
âşık
seven
sevici
sevdalısı

Examples of using Aşk in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Aşk? Richard Indiayı severdi?
Richard loved India. Love?.
Herşey doğru görünse bile aşk asla olmayabilir.
The loves that will never be, even though they seem so right.
Yıllar, aşk, şarap kupaları?
Years, lovers, wine, cups?
Eğer Karanlık Olan burada olsaydı aşk çocuğu çoktan ölmüş olurdu.
If he were the Dark One, lover boy here would already be dead.
Hatta bu şekilde aşk hissettiğim ilk kadın olduğunu söyleyebilirim.
I would even say she's the first woman I have loved this way.
Yıllar, aşk ve kadehlerce şarap… Bunlara asla karşı gelemezsin.
Years, lovers, and glasses of wine.
Terkedilen tarafta olmak nasıl bir duyguymuş, aşk çocuğu?
How does it feel to be on the other end, lover boy?
Güvende, mutlu ve aşk dolu olmanı istiyorum.
I want you to feel safe and happy and loved.
Hayır. Aşk mektubu?
No lovers' correspondence?
Hey, Deuce. Üç gün doldu, aşk çocuğu.
Hiya, Deuce. Your three days are up, lover boy.
Aşk mektubu?- Hayır?
No lovers' correspondence?
Tavşan deliğinden aşağıya bakıyorsun, ha, aşk çocuğu?
Look at you going down the rabbit hole, huh, lover boy?
Konuş benimle, konuş benimle, aşk çocuğu. Herkes sahtekar.
Talk to me, talk to me, Lover Boy. Everybody's a crook.
Birbirimize ya düşmanlık besleriz ya aşk. Lordum.
Or lovers. we can be enemies Lord.
Gel buraya, aşk çocuğu.
Come here, lover boy.
Soygun, çatışma, aşk.
Robberies, shooting, lovers.
AnlaşıIan personelden bazılarını kendine düşman etmişsin, aşk çocuğu.
Sounds like you made a few enemies on the staff over there, lover boy.
Bu sabah izlediklerim gibi aşk sahnelerinde oynamak için her şeyimi verirdim!
I would GIVE ANYTHING TO PLAY LOVE SCENES LIKE I SAW THIS MORNING!
Aşk eldiveninde bana katılmak istemediğine emin misin?
SURE YOU DON'T WANNA JOIN ME IN THE LOVE GLOVE?
Kulağa'' Aşk Turu'' gibi gelmesini sağladığın için teşekkürler Garth.
THANK YOU FOR MAKING IT SOUND LIKE"THE LOVE BOAT", GARTH.
Results: 26421, Time: 0.0225

Top dictionary queries

Turkish - English