ERKEKLER TUVALETININ in English translation

• men's room
• in the gents

Examples of using Erkekler tuvaletinin in Turkish and their translations into English

Chas ve Billy için erkekler tuvaletinin camını açardım.
spring the window in the gents for Chas and Billy. The thrupenny rush.

Bu anahtar kadınlar tuvaletinin, bu da erkekler tuvaletinin şu ikisi de ön kapı için.
This key is for the ladies' room, for the men's bathroom, and those two are for the front door.

Bunu saat 1:00de düşüneceğim- kafam erkekler tuvaletinin içindeyken.
It will give me something to think about at 1:00, when my head is in the man's toilet.

Eğer dizanteri çıkarsa o gemide olmak istemezsiniz Erkekler tuvaletinin kapısını çalarsınız ve,'' Yakında çıkıyor musunuz diye sorarsınız?'' ve dinle,'' Hiç sanmıyorum!
You do not want to be on a cruise ship when dysentery breaks out and knock on the men's room door,"Will you be coming out soon?" and hear,"I don't think so!

Bu erkekler tuvaletinde çok fazla pembe kullanılmış!
This men's room is so pink!

Erkekler tuvaletine girmesinden önce miydi sonra mı?
Was that before or after she walked into the men's room?

Kempinski Otelindeki erkekler tuvaletinde çalışıyor.
He's working in the men's room at the Kempinski Hotel.

Gösteremem; erkekler tuvaletindeki engelli kabini çünkü kendisi.
I can't. It's the handicapped stall in the men's room.

Bay Clavini erkekler tuvaletinde sıkıştırdı. Önemli değil.
He's got Mr. Clavin trapped in the men's room.

Veteran Stadyumundaki erkekler tuvaleti gibi koktuğunu söyledi ve haklıydı.
He said it smelled like the men's room at Veteran's Stadium. He was right.

Erkekler tuvaletinde.
The men's room.

Erkekler tuvaletinde, sirkteki gibi bir şey mi oldu?
Did something happen in that men's room, Like that time at the circus?

Erkekler tuvaletini en son ben kullandım.
I was the last one to use that men's room.

Erkekler tuvaletinde olamaz!
Not the men's room!

Erkekler tuvaletini kullanmam gerekti ve orada biriyle tanıştım.
I had to use the men's room and i met a guy.

Erkekler tuvaletini bu taşlarla kaplamak istemiştin.
You wanted to build the men's room entirely with jade.

Senin için ise, erkekler tuvaletini bulmak için kullandığın bir şey sadece.
To you, it's just a means of finding the men's room.

Bir kamyon şöförü erkekler tuvaletinden çıkarken gördü.
A truck driver saw me leaving the men's room.

Spagonun erkekler tuvaletinde yaptığına göre burası
If the men's room at Spago's worked for her,

Anlaşılan burası erkekler tuvaleti değilmiş.
This, it turns out, is not the men's room.