ESNEK in English translation

flexible
esnek
elastik
supple
esnek
yumuşak
çevik
hoş
limber
esnek
kıvrak
çevik
resilient
dayanıklı
esnek
sağlam
güçlü
dirençli
çabuk iyileşen
doğacaktır
elastikidir
bendy
esnek
esneğimdir
kıvrımlı
bükülebiliyor
stretchy
esnek
elastik
streç
elastic
elastik
esnek
pliable
esnek
uysal
yumuşak başlı
mülayim
bükülebilir
yumuşat
yumuşak
flex
esnek
esnet
bük
kas
kaslarını
springy

Examples of using Esnek in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Esnek ve radyasyon geçirmez.
Pliable and radiation-proof.
Esnek Birim'' geçen salı kullanmıştı.
The Flex Squad used it last Tuesday.
Bendy… Bendy. Esnek bir kadın istiyorum ya.
Bendy… I wanna date bendy women… Bendy..
Hey, esnek adamın müstakbel eşi gelmiş!
It's the bride of stretchy man. Hey!
Hareket etmesi için esnek deride potansiyel enerji saklıyoruz.
We store potential energy to the elastic skin to make it move.
Ümitsiz, esnek, Titreyen, şaşırtıcı, kuru.
Despairing, limber, Trembling, confused, dry.
Ama ren geyiği dünyadaki en esnek hayvanlardan biridir.
But caribou are some of the most resilient animals on earth.
Sonuca yaklaştıkça daha esnek hareket edebileceğiz.
As we look down the road, we get more flexibility.
Çok esnek, senin gibi değildi.
Very pliable, unlike you.
Esnek zaman teklif et.
Offer her flex time.
Bendy… Bendy. Esnek bir kadın istiyorum ya.
I wanna date bendy women… Bendy. Bendy….
Esnek Adamın gelini.
It's the bride of stretchy man.
An8} Esnek Sevgi Lastik Sakız.
Elastic Love Bungee Gum.
Çok esnek ve hafif.
It was so springy and light.
İnanılmaz tonda, mükemmel bronzlaşmış ve esnek bir bisiklet.
An incredibly toned and, you know, evenly tanned and limber bike.
Yumuşak ve esnek.
Soft and resilient.
Onun o esnek, çevik kalçaları.
Those lithe, agile haunches of his.
Kemiklerin yerine esnek çelik olması hile olmaz mı Brian?
Replacing bone with flex steel isn't cheap, is it, Bryan?
Hey, esnek adamın müstakbel eşi gelmiş.
Hey. It's the bride of stretchy man.
Esnek doğaçlı iyi bir kız olduğum ve benden bir zarar gelemeyeceği.
That I am a good girl with a pliable nature and no harm is told of me.
Results: 1128, Time: 0.0408

Top dictionary queries

Turkish - English