Examples of using Evlenerek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evlenerek Wendellın kendine vefasızlık edeceğini düşünüyordu.
Çünkü evlenerek Wendell aslını inkar ediyordu.
Nicky ile evlenerek, inancımı değiştirmek zorunda kaldım.
Borcumu evlenerek ödemeyi denedim.
Sence evlenerek doğru şeyimi yapıyorum?
Evlenerek aile içine girmek.
O ahmak herifle evlenerek benden intikam alıyorsun, değilmi?
Başka biriyle evlenerek bozamayacağın bir şey.
Evlenerek bu aileye katıldığım günü esefle anıyorum.
Eyalet dışında evlenerek Rede ders vericez.
Evlenerek normal bir hayata başladı ve iki çocuk babası oldu.
Evlenerek, Catherine. Bunu istiyor musun, Morris?
Evlenerek, Catherine. Bunu istiyor musun, Morris?
Bu adamla evlenerek… Ka-heeyi korumak istedim.
Ve o çakalla evlenerek beni cezalandırmış olacaksın, değil mi?
Benimle evlenerek farkında olmadan benim gibi bir webtoon karakteri.
Evlenerek ailenin çıkarına öncelik tanımalısın.
Evlenerek her şeyi mahvetmişsin. Hayır.
Hayır. Evlenerek her şeyi mahvetmişsin.
Onunla evlenerek hata ettim!