Examples of using Eylemin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kararını eylemin kendisine dayandır.
Eylemin sıcak karanlığını… daha önce kelimelerde hiç hissetmedim.
Eylemin kendisinden daha büyük bir suç.
Eylemin kendisi, Reid, işte bu müstehcen resimlerin geleceği.
Eylemin kendisini bir kenara koy.
Eylemin dışında kalmasın.
Öyleyse eylemin planı nedir?
Şövalyelik, eylemin muhakemesidir.
Ancak tatmin yok olunca eylemin de içi boşalır.
Filmi izlemek muhteşem olacak… fakat eylemin kendisi kadar değil.
Bugün zihinlerimizi yalanlarla dolduracak eylemin doğacağı gün!
Onu ziyaret etme eylemin geçerliliğini korur.
Ancak tatmin yok olunca… eylemin de içi boşalır.
Ancak tatmin yok olunca… eylemin de içi boşalır.
Stroe yazısında, gelecekte yapılacak bu tür her eylemin nüfusun geri kalanı tarafından kuşkuyla karşılanacağını da belirtiyor.
Makedonyada sokakta dilenen bir kadın görülüyor- bu eylemin cezası yeni yasaya göre 15 ile 50 avro arasında değişiyor. Getty Images.
Milletvekili ayrıca, bu eylemin Lahey mahkemesinde yargılanmakta olan SRS lideri Vojislav Seseljin talimatıyla gerçekleşmediğini de belirtti.
Şamdan yaptığı açıklamada örgüt, eylemin'' insanlık dışı ve uluslararası yasalara ve normlara aykırı'' olduğunu söyledi.
Bay Data, lütfen geminin kayıt defterine bu eylemin, açıkça karşı çıkmama rağmen gerçekleştiğini not alın?
Solucan gizli görev listesini çözüp bu hain eylemin arkasındaki kişiye o listeyi yolladıktan sonra sahadaki bütün ISIS ajanları açığa çıkacak.