FAKTÖR in English translation

• factor
• element
• factors

Examples of using Faktör in Turkish and their translations into English

Hayır. En önemli faktör… cinayet gecesinde görmediğin polis gibi görünüyor.
Whom you did not see on the night of the murder. No. The most important factor seems to be a policeman.

Ülkelerin sıralamalarını belirleyen dört faktör açısından, Bulgaristan en iyi puanı hükümet verimliliğinde elde ederek bir yıl içinde dokuz sıra yükselerek 29. oldu.
In terms of the four main factors determining the countries' rankings, Bulgaria scored best in government efficiency, moving up nine places in one year to 29th.

Hayır. En önemli faktör… cinayet gecesinde görmediğin polis gibi görünüyor.
Whom you did not see on the night of the murder. The most important factor seems to be a policeman No.

en etkili faktör, ancak suyun sıcaklığı
there are many other factors, The light of the moon is,

güvenilir bilgilere dayanarak, üç temel stratejik faktör arasında bağlantılar sunarak ve dengeli bir şekilde hazırlanmalıdır.
reliable information, ensuring balance and giving links between the three key strategic factors.

Üç isnt faktör bir gücü Piper convalescing çünkü onun gebelik süresince benim okulda.
At my school for the duration of her pregnancy. The power of three isn't a factor because Piper is convalescing.

benzeri birçok faktör, cerrahi yaklaşıma elvermiyor.
flesh type… many factors prohibit the surgical approach.

boyutunun gereken verime karar vermek için anahtar faktör olduğu belirtilmektedir.
size of the metal nano-particles are key factors to determine the incoupling efficiency.

ipliğin ölçü ilişkisini değiştirerek veya birçok farklı faktör etkileri başarılabilir.
or many other factors different effects can be achieved.

Muhtemelen senden çok daha fazla. Orada rol oynayan pek çok faktör var.
probably far more than you are, and there are- there are many factors at play there.

fiziksel ve sosyal faktör var. Bu, herkesin alkol toleransının.
physical and social factors coming into play. of how everyone's personal level of tolerance for alcohol is different.

konumunu değerlendirirken, üç ana stratejik faktör kullanmak suretiyle başarısını ve sürdürülebilirliğini değerlendirmek de şarttır.
assess its success and sustainability using three key strategic factors.

Seni veya başka bir şeyi faktör olarak katmadan bana hangi okulun uygun olduğuna karar vermem gerek.
I need to decide what school is better for me before factoring in you or us or anything else.

Yılına kadar manyetik kuvvetin 2 faktör altında toplandığı düşünülüyordu; ama, eğiminin 10 derece olduğu doğru bir şekilde tahmin edilmişti.
By 1973 the magnetic moment was known within a factor of two, whereas the tilt was correctly estimated at about 10°.

Üç isnt faktör bir gücü Piper convalescing çünkü onun gebelik süresince benim okulda.
The power of three isn't a factor because Piper is convalescing at my school for the duration of her pregnancy.

Bazen( özellikle Işıktan hızlı hareketin tartışmasında) faktör Γ( Yunanca büyük-gama)
Sometimes(especially in discussion of superluminal motion) the factor is written as Γ(Greek uppercase-gamma)

Ama daha da önemlisi eğer yumurtadan çıkışı beş gün erteleyen faktör buysa bu demektir
But more importantly, if we factor in the five days' delay in hatching,

Yılında, akademik kriterler aynı Android cihazında HotSpot ve Dalvik arasında 3 faktör doğruladı, ayrıca Dalvík kodunun HotSpot-dan daha küçük olmayan olduğuna dikkat çekti.
In 2012, academic benchmarks confirmed the factor of 3 between HotSpot and Dalvik on the same Android board, also noting that Dalvik code was not smaller than Hotspot.

Enerji içindeki on faktör gibi, basamağız ve Enerji içindeki kocaman bir sıçrama.
We're, we're a step, something like a factor of ten in energy so it's a huge jump up in energy.

Nicelik bakımından onun sonuçları iki faktör tarafından kapalıydı; doğru türetme sadece denklik prensibini değil genel görelilik teorisinin daha komple formülasyonu gerekir.
Quantitatively, his results were off by a factor of two; the correct derivation requires a more complete formulation of the theory of general relativity, not just the equivalence principle.