Examples of using Feribotta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Merete Lynggaard feribotta kayboldu.
Tamam, tüm bölgede ve feribotta yakalama emri çıkartacağım.
Fusconun, siz ve şahitle feribotta buluşmasını sağlarım ben.
Ama dört saat önce, Kremer bu feribotta onun olacağını bilmiyordu.
Kızım o feribotta.
Kızım da o feribotta.
Hayır, o feribotta zaten öldü.
Kızım da o feribotta.
O hamile ve… Feribotta yüzlerce insan vardı.
Çünkü Block Islanddaki feribotta yapmıştın!
Feribotta, Hildaya açıldı. Onaylamadı,
Büyük olasılıkla, feribotta koruma olmayacak. ama feribot mürettebatı bazen orada uyur.
Düşündüm ki feribotta ileri geri sallamaktansa… Joeyle kalsam daha iyi olur.
Feribotta bana saldıranı görmedim ama farında gülümseyen surat olan beyaz bir araç gördüm.
Eğer feribotta görürsen, beni alnımın ortasından vur, tamam mı?
Benim o feribotta olmam gerekirdi ama ben o feribotta değilim ve hiç fotoğraf çekemedim.
Yargıç Rivingtonın feribotta şarap tadarken suya düştüğü gece….. ona idealimden bahsetmiştim.
Böyle bir yerde, feribotta tanışacağın çok hoş kızlar olduğunu biliyorum.
Feribotta rezervasyon gerekir
Biliyorsun, acımaya başlarsan kendini benim gibi feribotta asgari ücretle çalışıyor bulursun.