Examples of using Figürüne in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şu figüre iyice bir bak, sonra bana bahsi kazanıp kazanmadığımı söyle.
Kurt Adam kıyamet figürüyle dört bacağı kilitledi.
Kendi figürümü izliyorum.
Baba figürüm olacağım Oh, bebeğim.
Baba figürün olacağım.
Gördüğün garip figüre geri dönelim, tarif et.
Sanki senin baba figürün olmak için bu adamla yarışıyorum.
Ve o figüre uzaktan bakmak yerine, kendimizi o figürle özdeşleştiririz.
O figürün gördüklerini görmeye başlarız.
Dr. Webber bir baba figürüydü, yada Spencer öyle olmasını istedi.
Ben figürümü izliyorum. Oh, hayır.
Ben figürümü izliyorum. Oh, hayır.
Figüre bir bak.
William onun için bir baba figürüydü, bir saygı duyulan akıl hocası.
Şuradaki ışığa bak, figürün suyu kesme şekline bak. Bak.
Baba figürüydü.- Sizi çok zorlar mıydı?
Benim balmumu figürümü çaldın? Riddler söyle bana, neden müzeden.
David Yaeger figürünün içine girdi ve şu anda Stuartın peşinde.
Bu karttaki figürün kim olduğunu biliyor musun?
Benim baba figürüm bu hafta öldü.