FILME in English translation

• film
• movie
• picture
• filming
• movies
• filmed
• films

Examples of using Filme in Turkish and their translations into English

Her şey bu filme bağlı.
My name depends on this picture.

İsmim bu filme bağlı.
My name depends on this picture.

Filme biraz ışık katmak istiyor.
He wants to add some lightness to the movie.

Filme geç kalıyoruz.
We are late for the movie.

Filme gitmek ister misin?
Go to the movie?

Filme çekilmeyi veya röportaj vermeyi reddetmiştir.
He refused to be filmed or interviewed.

Onu yemeğe, filme, bir yerlere davet et.
You have to invite her to dinner, to a movie.

Ama filme bunu koyamayız.
But we cannot put that in the movie.

Filme çok büyük katkıda bulundular.
They were huge contributors to the film.

Sokağınızı filme çekiyoruz.
We're filming your street.

Uh, Filme geç kalabiliriz, o yüzden.
Uh, we're kind of late to the movie, so.

Filme çekilmek için çok mu çirkinim?
Am I too ugly to be filmed?

Tam da filme almamız gereken türden şeyler bunlar.
That is exactly the kind of stuff we should be filming.

Filme alıyor musun?
Are you filming?

Kyaw Kyawı ortamı filme alması için oraya gönderdim.
I sent Kyaw Kyaw to the place. He filmed the occasion.

Filme çıkmak istiyorum.
I want to be in the movie.

Filme çekiyoruz dedim.
I said we're filming.

Su anda filme mi cekiyor?
He's filming her now?

Bunu filme aldığımı hatırlatırım.
I'm reminding you that I'm filming this.

Filme ne olacağı senin de umurunda değil.
You don't care about what happens to the movie anyway.