FIZYOLOJIK in English translation

• physiological
• is postural
• of saline

Examples of using Fizyolojik in Turkish and their translations into English

kan pompalıyor, normal fizyolojik ısıyı koruyor.
apparently maintaining a normal physiologic temperature.

boyutlararası olup olmadığını kendin belirle. sorunun fizyolojik, psikolojik, zamansal- Durumun ciddi.
interdimensional on your own. you can determine if the root is physiological, psychological, but since you don't wanna cooperate.

boyutlararası olup olmadığını kendin belirle. sorunun fizyolojik, psikolojik, zamansal- Durumun ciddi.
temporal, or interdimensional on your own. but since you don't wanna cooperate, you can determine if the root is physiological, psychological.

Üreme Kliniği tarafından yapılan bir 1965 çalışmasında, tamponların kullanımının'' fizyolojik veya klinik istenmeyen yan etkilere sahip olmadığı'' belirtilmiştir.
A 1965 study by the Rock Reproductive Clinic stated that the use of tampons"has no physiological or clinical undesired side effects.

Çünkü bence tüm ilkelliğiyle, tüm fizyolojik bulanıklığıyla el bir yerden geliyor,
Because I believe that the hand in all its primitive, in all its physiological obscurity, has a source, though the source is unknown,

Hem serada hem de açık alanda ekilmiş olan bahçe bitkilerinde fizyolojik aktivite( daha iyi su tutma kapasitesi
In horticultural crops, it promotes significant increases in physiological activity(better water status and gas exchange)

Fizyolojik olarak insanlardan farkı, dakikada 170 kez atan iki kalplerinin bulunması,
Physiological differences from humans include two hearts which normally beat at 170 beats per minute,

Onda fizyolojik değişimler görmedim. Vücut dilinde göz bebeği
I didn't see the same physiological change in his body posture,

İnanması zor gibi görünse de bu ultra yapısal analizler fizyolojik deneylerle ya da bilgisayar algoritmasıyla yapıldı.
Whether you believe, uh, that this ultrastructural analysis is made of… physiological experiment or a computer algorithm,

Robert Hookeun 1667 tarihli Micrographia kitabında: büyüteç ve gözlemler ile tespit edilen minik canlıların bazı fizyolojik özellikleri, bunlar ile ilgili sorular yazılmış, erken dönem mikroskobu
Robert Hooke's 1667 book, Micrographia: or some physiological descriptions of minute bodies made by magnifying glasses with observations

Mayolun son dalışındaki verileri analiz ettiğimde barizleşleşti. Böyle bir derinlikte, yüzeye çıkmaya yetecek kadar oksijen barındırmak, fizyolojik olarak imkânsız.
When I analyzed the data from Mayol's last dive, it became apparent… that at the depths these men are diving… it is a physiological impossibility… that they can retain enough oxygen in their blood to make it to the surface.

Gestalt teorisinin görsel algı çalışmasına etkisi hakkında şöyle sonuca varmışlardır: Gestaltçıların fizyolojik teorileri bize bir takım tanımlayıcı fakat algısal süreç modeli
Green& Georgeson conclude the following regarding gestalt theory's influence on the study of visual perception: The physiological theory of the gestaltists has fallen by the wayside,

MR bulunana kadar ve odaklanmış ultrasonla tümleşik duruma gelene kadar, geri bildirim alınamıyordu. Hiç kesiksiz, tamamen kapalı cerrahi müdahale yapmak için hem anatomik hem de fizyolojik geri bildirim gerek.
It wasn't until the invention of the MR and really the integration of MR with focused ultrasound that we could get the feedback-- both the anatomical and the physiological in order to have a completely noninvasive, closed-loop surgical procedure.

deneyde kullanılırken kadın mahkumlar, bakteriyolojik ve fizyolojik deneylerde, cinsel ilişkiye zorlandıkları deneylerde kullanıldılar ve tecavüze uğradılar.
women were sometimes used in bacteriological or physiological experiments, sex experiments, and as the victims of sex crimes.

Fransanın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Pierre Lellouche ile görüşmesi sonrasında konuşan Baconschi,'' Başta etnik Roman toplumları arasında olmak üzere,[ yurtdışındaki] bazı Romen toplumlarında bazı fizyolojik, suçla ilgili sorunlar yaşıyoruz.'' dedi.
We have some physiological, crime-related issues in some of the Romanian communities[abroad], especially among ethnic Roma communities," Baconschi said after a meeting with the French State Secretary of European Affairs, Pierre Lellouche.

çok kızdırdı,… çünkü alınan sonuçlara göre hormon şırınga edilen hayvanlarda,… kontrol grubuna göre çok ciddi fizyolojik değişimler gözlemleniyordu.
FDA very, very angry, because what we were able to establish is that there were dramatic physiological changes in the animals that received the shots, the hormone shots, compared to their control group peers.

Mesele fizyolojik.
It's physiological.

Fizyolojik bir şey.
It's physiological.

Fizyolojik değişiklik yok.
No physiological changes.

Fizyolojik hasar yok.
No physiological damage.