Examples of using Görünmüyorsun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Teşekkürler. Çok iyi görünmüyorsun, Robert James.
Albayı Oliver ve Oswaldın dikkatlerinden korumuş görünmüyorsun.
Evet. İyi görünmüyorsun Frank.
Gururlu bir insan gibi görünmüyorsun.- Evet.
Aslında kötü görünmüyorsun.
Bay Crawleynin ölümünün üzerimdeki etkisini anlamış gibi görünmüyorsun.
Ne zamandır görünmüyorsun. Hey.
Neden sadece bir yetişkin gibi görünmüyorsun?
Teşekkürler. Çok iyi görünmüyorsun, Robert James.
Albayı Oliver ve Oswaldın dikkatlerinden korumuş görünmüyorsun.
Bilim öğretmenliği için yaş olarak yeterli görünmüyorsun.
Gururlu bir insan gibi görünmüyorsun.
Bayan Kwan, uzun zamandır görünmüyorsun.
Ve sen de artık bu kadar sürtük olmaktan daha fazla ateşli görünmüyorsun.
Hey, Adam, kadın gibi görünmüyorsun.
Bu dosyaların ne kadar önemli olduklarını anlamış gibi görünmüyorsun.
Hayır, kahraman gibi görünmüyorsun!
Evet, O… Gururlu bir insan gibi görünmüyorsun.
Uzun zamandır görünmüyorsun.
Ama sen iyi görünmüyorsun.