Examples of using Gördüğüm her şey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve yetiştiricilikte gördüğüm her şey yemek peşindekiler arasında büyük savaşlar olduğunu anlattı,
Anlıyorum Kaptan fakat burada gördüğüm her şey Arcadiaya gidip ne olduğunu bulmamız gerektiğini söylüyor.
Ya… Ya gördüğüm her şey olası bir geleceğin yansımasıysa?
Yaptığım her şey… gördüğüm her şey… etrafım küçük tetikleyicilerle sarılmış hissini veriyor.
Gördüğüm her şey sabah size anlattığım bu iki kişiyle ilgili.
Gördüğüm her şey yaptığını gösteriyor doğru tanı
Gördüğüm her şey yaptığını gösteriyor doğru tanı ve her üç doğru tedaviyi verdi. Hayır.
Gördüğüm her şeyden sonra böyle olamaz!
Gördüğüm her şeyden sonra böyle olamaz!
Gördüğüm her şeyden sonra böyle olamaz!- Hayır!
Gördüğüm her şeyden sonra böyle olamaz!
Gördüğüm her şeyden sonra böyle olamaz!- Hayır!
Gördüğünüz her şey, derin denizin zifiri karanlığında gerçekleşiyor.
Şimdiye kadar gördüğümüz her şey bu operasyonun bir parçasıydı, Paulda dâhil.
Gördüğü her şey onun merakını uyandırıyor.
Şu ana kadar gördüğümüz her şey makineler ve kabiliyetleri ile alakalı.
Ve gördüğü her şey bulanık ve belirsizdi.
Gördüğümüz her şey vardır.
Gördüğüm her şeyden daha büyüktü.
Bu halüsinatif çizimde gördüğünüz her şey Iluvatarın ta kendisi.