GÖRDÜKLERINDE in English translation

they see
görüyorlar
görür
gördükleri
görünce
onu ekini sararmış görseler
they saw
gördüler
behold
hani
hemen
işte
bir bakarsın
bakın
bak
gör
karşınızda
at the sight
görünce
gördüğünde
görüntüsüyle
manzara karşısında
önünde

Examples of using Gördüklerinde in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Koltuk değneği olan birini gördüklerinde yardım edeceklerini sanmıştın.
You would think you see somebody with a crutch, they're gonna help'em out.
Evet. İnsanların, istedikleri bir şeyi gördüklerinde göz bebekleri büyür.
Their pupils dilate. yes. when someone sees something they want.
Çalışmazsak, insanlar bizi bu halde gördüklerinde geri döneceklerdir.
People are gonna see this place and… turn away, unless we work.
Inan bana. Danimarkalılar seni… ordunun başında gördüklerinde korkmazlar.
To see you at the head of the army, The Danes won't be frightened believe me.
Bay Farrı gördüklerinde üzerlerine bıçakla yürümüşler.
Apparently, as they sighted Lieutenant Irving and Mr. Farr.
Özellikle de alışkın olmadıkları bir şey gördüklerinde.
Especially when they see something that they ain't used to seeing.
Hepsi çığlık atmaya başladı. Cezai müfrezeyi gördüklerinde.
They all started screaming. Seeing the punitive detachment.
Özellikle sert karşılık gördüklerinde.
Especially when they're met with harsh reprisals.
Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; Biz de inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik.
They will declare(their) repentance when they see the Penalty: We shall put yokes on the necks of the Unbelievers: It would only
Nihayet cezamızı gördüklerinde,'' Artık SADECE ALLAHa inandık ve ortak koşmuş olduklarımızı inkar ettik,'' derler.
When they saw Our chastisement, they said:“We have come to believe in Allah, the Only One, and we reject all what we had associated(with Allah in His Divinity).”.
Kafirler( gerçeği örtenler) seni gördüklerinde,'' Tanrılarınızı diline dolayan bu mu,'' diye alaylarına hedef yapmaktan başka bir tepki göstermiyorlar?
When the unbelievers behold thee, they take thee only for mockery:'Ha, is this the one who makes mention of your gods?
İtiraf edeyim, beni gördüklerinde… dediler ki:'' Silahlı,
When they saw me, than a startled woman with a gun. I have to say,
Üzgünüm ama hayat diğer insanların seni gördüklerinde altlarına yapmadıkları bir yerde geçirilemeyecek kadar kısa.
Now I'm sorry, but I think life is just too short to spend it working someplace where people don't crap their pants at the sight of you.
O zulmedenler, azabı gördüklerinde, onlara ne( azap) hafifletilecek, ne süre tanınacak.
And when the evildoers behold the chastisement, it shall not be lightened for them, and no respite shall be given them.
İnkar edenler seni gördüklerinde, seni yalnızca alay-konusu ediyorlar( ve:)'' Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?
When the unbelievers behold thee, they take thee only for mockery:'Ha, is this the one who makes mention of your gods?
Çocuklar, direksiyon başında sürücü olmadan bir arabanın yanladığını gördüklerinde hatırlamanın bir yolunu bulurlar. Emin miydiler?
Were they sure? Kids have a way of remembering when they see a car guzzlin' along with no driver at the wheel?
O zulmedenler, azabı gördüklerinde, onlara ne( azap) hafifletilecek, ne süre tanınacak.
And when those who did wrong behold the doom, it will not be made light for them, nor will they be reprieved.
Beni gördüklerinde…'' Eli silahlı, ürkmüş bir kadından daha korkutucu şey yoktur.
There is nothing more frightening when they saw me, I have to say, than a startled woman with a gun.
O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.
And when the evildoers behold the chastisement, it shall not be lightened for them, and no respite shall be given them.
Anlı şanlı ünlümüz Bay Harry Quebertin geldiğini gördüklerinde… gözleri yuvalarından uğrayacaktı.
Mr. Harry Quebert, saunter in. when they saw our illustrious celebrity, I knew their eyes would pop out of their heads.
Results: 894, Time: 0.0307

Top dictionary queries

Turkish - English