Examples of using Güçlükler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hazırlıkları yakından izleyen örgütü, geçmişte inşaatlarda meydana gelen gecikmeler ve diğer güçlükler konusunda kaygilarini dile getirmişti.
Yunan hükümeti mali güçlükler, ABden ihtar olasılığı ve kamu sektörü çalışanlarının greviyle karşı karşıya.
bir balıkçılık sahası( ZERP) kurulmasına şiddetli itirazları Hırvatistanın üyelik hedefine önemli güçlükler çıkarabilir.
ABnin almış olduğu bu tek taraflı karar yeni sorunlar ve güçlükler getirecektir,'' dedi. AFP.
Ama güçlükler hâlihazırda varken,… daha fazla yapay zorluklar eklememiz gerekmiyor bence.
Antarktikaya gelmiş olan ilk kâşifler, korkunç güçlükler yaşadı ve aralarından çoğu öldü.
Hukuk. Güçlükler. Doğrusu, Nelle le senin bunu başarıp başaramayacağınızı… bilmiyorum.
kariyeri ekonomik güçlükler içinde geçmiştir.
aileyi maddi güçlükler içinde bırakarak vefat etti.
Kredi kartı işlemlerindeki artış, ödemeler dengesinde yaratacağı potansiyel güçlükler nedeniyle hükümette endişelere yol açıyor.
daha fazla veri ve kabul edilemez güçlükler istiyorlar.'' dedi.
Kıbrıs sorununun kolay çözüleceğine dair veya karşılaştığınız güçlükler konusunda yanılsamada değilim.'' diyen Ban şöyle devam etti:'' Aynı zamanda,
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon Akdeniz adasına yapacağı üç günlük ziyaretin başında yaptığı açıklamada,'' Kıbrıs sorununun kolay çözüleceğine dair veya karşılaştığınız güçlükler konusunda yanılsamada değilim.'' dedi.
Törende konuşan Savunma Bakan Yardımcısı Igor Crnadak,'' Koalisyon üssünün güvenliğini sağlayacak olan askerler, birliklerimizin 2005 yılından beri uğraştığı patlamamış mühimmat imhasından daha farklı güçlükler ve risklerle karşılaşacaktırlar.
Oğlu başarılı bir lösemi tedavisi gören Ban,'' Karşılaştıkları güçlükler yetmiyormuş gibi,
Voronin Bulgaristanın İngilizce basılan gazetesi Sofia Echoda yayınlanan sözlerinde,'' SEECP ülkelerimizin bölgesel güçlükler ve sorunları halletmekte tek bir politika izlemesinde etkili bir araçtır.'' dedi.
ABden yapılan açıklamaya göre, bu meblağ Avrupa Komisyonundan'' üye ülkelerin kontrolü dışındaki istisnai şartların yol açacağı güçlükler içindeki üye ülkelere'' verilecek 60 milyar avroluk bir acil durum fonuyla tamamlanacak.
Lardan sonra, kuantum teorisinin sürekli gelişimi ve yerçekimi kuantum teorisini geliştirmede karşılaşılan güçlükler nedeniyle, giderek daha az sayıda bilim insanı klasik birleşme üzerinde çalıştı.
Banın Pazartesi günü geç saatlerde Güvenlik Konseyine sunduğu rapora göre, 17 Şubattaki bağımsızlık ilanı ve onu izleyen olaylar'' UNMIKin idari otoritesini ifa etme becerisine önemli güçlükler'' oluşturdu.
Ancak, sorunlu esrar kullanma biçimlerini değerlendirmek için hangi yapının( örneğin bağımlılık, kötüye kullanma, zararlı kullanım, kullanıma bağlı sorunlar) veya hangi yapı gruplarının ölçülmesi gerektiğine ilişkin mutabakat bulunmamasından dolayı, bu alanda bazı güçlükler kalmaktadır.