Examples of using Gülünce in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ayakta duran karısı( bu habere sevinip) gülünce biz de ona İshakı ve İshakın ardından Yakubu müjdeledik.
Ayakta duran karısı( bu habere sevinip) gülünce biz de ona İshakı ve İshakın ardından Yakubu müjdeledik.
Boyun konusunda asla emin olamazsın. Sabah uyandım ve gülünce ağrıdığını fark ettim.
İstediğiniz kadar gülün ama sanırım ben gittikçe iyi oluyorum.
Analistlerin büyük kısmı Gülün Pazartesi günü yapılacak üçüncü turda seçilmesini bekliyor.
Bence burada, güllere yakın bir yerde çekmemiz iyi olur.
Güzel bir İngiliz gülüne baktığımdan bu yana çok zaman geçti.
Güllerimi keserken,… onlara nazik davran.
Güllerimiz var.
Gülün Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile bir araya gelmesi bekleniyor.
Gece Gülünü izledin mi dün?
Ayrıca minik beyaz güllerden buket yapıp ellerinize yerleştirirdi.
İsterseniz gülün ama Cal deli olduğumuzu düşünmüyordu.
Güller sadece gerçek aşkla açarlar.
Ama güller sadece kisa süreligine açar diye düsünüyorum.
Ama beyaz güllerimi istiyorum seni sürtük!
Tyrell gülüne benziyor.
Güllerimiz için çok endişeleniyoruz.
Gülünce çıkan çizgilere botoks yaptırabiliriz.
Dedi gülünce altına kaçıran kadın.