GÜLDÜKLERINI in English translation

laughing
kahkaha
gülüyor
alay
bir gülüşü
gülen
gül
güler
gülerim
gülün
güldürdü
laugh
kahkaha
gülüyor
alay
bir gülüşü
gülen
gül
güler
gülerim
gülün
güldürdü
laughed
kahkaha
gülüyor
alay
bir gülüşü
gülen
gül
güler
gülerim
gülün
güldürdü
the snickers

Examples of using Güldüklerini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Onların benimle beraber güldüklerini söylemiştin.
You said they were laughing with me.
Simdi psikologlara ve onlarin saçmaliklarina neden güldüklerini anliyorum.
I see why they laugh at shrinks and all their bullshit.
Hikayelerim gayet iyiydi,… kibarlıktan güldüklerini pek sanmıyorum.
Merely out of courtesy. My stories were quite a success, and I don't think they laughed.
Bir şey söylemediler ama telefonda güldüklerini hissediyordum.
Feel the laughter over the phone. They didn't say anything, but you could.
Ama niye bana güldüklerini anlamamıştım.
But strangely, everyone was laughing at me.
Ama niye bana güldüklerini anlamamıştım.
But strangely, people are laughing at me.
Bugüne kadar, bana neden güldüklerini hala anlamadım.
To this day, I still don't understand why they were laughing.
Bugün bile… neye güldüklerini hâlâ anlamıyorum.
To this day, I still don't understand why they were laughing.
Bugün bile… neye güldüklerini hâlâ anlamıyorum.
I still don't understand why they were laughing. To this day.
Bugüne kadar, bana neden güldüklerini hala anlamadım.
I still don't understand why they were laughing. To this day.
Onunla konuştuklarını ve ona güldüklerini söyledi.
He said they smiled and talked to him.
Hani bazen, bir grup insanın yanından geçerken güldüklerini duyarsın ve o paranoyakça utanma hissine kapılırsın ya?
So you know when you're walking past a group of people, you hear them laughing, you sometimes get that paranoid seIf-conscious feeling?
Biraz abartı gibi ama, güldüklerini ve mutlu olduklarını duymak harika olmaz mıydı?
I know it's a bit much, but wouldn't it be great to hear them laughing and happy?
Bazen güldüklerini ve eğlendiklerini duyuyordum ama bazen
There were times I heard laughing and it sounded like fun,
Neyse, deneme odasından çıktım ve… 2 gencin bana güldüklerini gördüm. Bilirsin'' Yaşlı adam hala uğraşıyor'' gibi.
Anyhow, i'm coming out of the dressing room, And i see these two young guys laughing at me, You know, like"there's the old guy trying too hard.
Salona bakmak ve güldüklerini duymak. Yükselen kahkahalar,
To look out there and see them all laughing, to hear that roar go up,
O kadar yorgundum ki, çamaşırcı kadınların dizleri üzerinde giysileri ovup güldüklerini, benimle alay ettiklerini duyduğumu sandım.
I was so tired, I thought I heard washerwomen on their knees scrubbing clothes and laughing, mocking me.
kıkırdadıklarını, güldüklerini.
giggling and laughing.
Siyaset terapistlerinin bana güldüklerini biliyorum. Ama dünkü kadar yüksek sesle değil bugün.
I know the political physicians are laughing, but not quite as loud today as they were yesterday.
Amerikalıların bize güldüklerini söylüyorlar. Sırf madalyaları Sharon Stone ile Sylvester Stallonea verdik diye.
They are saying that Americans are laughing at us because we gave medals to Sharon Stone and Sylvester Stallone.
Results: 64, Time: 0.0292

Top dictionary queries

Turkish - English