Examples of using Gümüş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gümüş benim için yeterli, Bay T.
Dağlarda gümüş bulunmaz, sadece asiler var.
Artık orada gümüş falan kalmadı, Bayan.
Ama aynı zamanda 30 gümüş teklif eden bir adam tanıyorum.
Gümüş bir kovada mı?
Gümüş veya gri renkti, Sedan olabilir.
Bıçağın biri gümüş, diğer bıçağıysa sarımsakla aşılanmış.
Ben Gümüş Kanat Grup Lideri Viper pilotlarına teslim olmalarını emrediyorum.
Gümüş ayın ışığıyla.
Gümüş ve şükranlarımı sunarım.
Gümüş bir silindir.
Plaka burada, Washingtondaki gümüş bir küçük arabaya ait.
Gümüş cilamız da hiç kalmadı.
Ağustos günü Blonskanın madalyası alınırken, gümüş madalyanın yeni sahini Hyleas Fountain oldu.
Gümüş yıldızlı bir gündü.
Gümüş Lexuslu sürücü, yavaşla.
Sekiz gümüş!
Ama bu gümüş bir çerçeve.
Sevgililer gününde gümüş bir bilezik.
Gümüş ararcasına onu ararsan, Onu ararsan define arar gibi.