Examples of using Gümrükçüler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gümrükte dolaşan laflara göre, uyuşturucu doluymuş.
Ve Amerikan gümrükleri tarafından para kaçakçılığı için soruşturuluyorlar.
Yerel güvenlikten uluslararası gümrüklere kadar, herkes benim cebimde.
Gümrüğe girip buradaki 10 sentlik kuponları 50 dolarlarla değiştireceğiz.
Elimde gümrüğün plânı var.
Gümrüktekiler büyük miktarda uyuşturucuyu sokaklardan temizledi.
Gümrüktekiler aynı seride 12 parça daha vardı diyor.
Nelson gümrüğün peşinde olduğunu biliyordu.
Belki de malları gümrüğün ilgisi azalana kadar saklamayı düşünüyordu.
Gümrüktekiler hemen dikkate alır.
Fransız gümrüğünden onay.
Kanada Gümrüğüne bir sorun.
Frank, gümrükleri arayıp, şehirden ayrılan tüm uçakların yük listesini iste lütfen.
Dışişleri Bakanlığıyla Gümrüğün veri tabanlarına da bakalım olur mu?
Bu konteynır gümrüklerden geçmedi daha.
Gümrükteki adamımızı ara da.
Gümrükteki adamımızı ara da… Aman Tanrım!
Gümrükteki adamımızı ara da… Aman Tanrım!
Tamam. Gümrükte bana yardım et, biz de onu oraya götürelim.
Tamam. Gümrükte bana yardım et, biz de onu oraya götürelim.