Examples of using Gün içinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gün içinde seni ele geçireceğim.
Gün içinde ilk defa.
Gün içinde. -Ne zaman?
Gün içinde gitmiş olacağım, Roman.
Gün içinde mahkemeye gidilmesi bu gencin yasal linçi demektir.
Gün içinde, gelecek oturumda.
O gün içinde, yaklaşık 1.500 defa ateş edilmiştir.
Pentharanlıların tahmini doğruysa; 10 gün içinde, 10-12 derece düşüş bekliyoruz.
Beş gün içinde Amerikaya gidecek.
Gün içinde Busanda görüşelim!
Gün içinde Nepali terk etmen gerek yoksa sınır dışı edilirsin.
Siz evli çocuklar bunu gün içinde, dışında nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum.
Gün içinde teslim edilmesi gerekiyor.
Şu aralar gün içinde 6 ay öncekinden daha fazla çalışıyorsun.
Galiba, 3-4 gün içinde seni lraka getirmenin bir yolunu buldum.
Gün içinde evinize adamımızı göndereceğiz.
Birkaç gün içinde olanlardan hiçbir iz kalmamıştı.
Bir veya iki gün içinde görecek bir sürü manzara vardı.
O gün içinde teslimat yapılması için para veriyordu, ben de cevap verdim.
Gün içinde çıkmamız için adam 15.000 dolar fazladan ödedi.