GÜN IÇINDE in English translation

day in
gün içinde
in 30 days
in 10 days
in the daytime
gündüz
gündüz vakti
gündüzleri
gün içinde
gün boyu
gün ışığında
days in
gün içinde

Examples of using Gün içinde in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Gün içinde seni ele geçireceğim.
I will hunt you down in 30 days.
Gün içinde ilk defa.
For the first time in 10 days.
Gün içinde. -Ne zaman?
In 10 days.--When?
Gün içinde gitmiş olacağım, Roman.
I'm gone in 10 days, Roman.
Gün içinde mahkemeye gidilmesi bu gencin yasal linçi demektir.
To go to trial in 10 days would be a legal lynching of this lad.
Gün içinde, gelecek oturumda.
The next session is in three days.
O gün içinde, yaklaşık 1.500 defa ateş edilmiştir.
On that day, there was roughly 1 ,500 rounds fired.
Pentharanlıların tahmini doğruysa; 10 gün içinde, 10-12 derece düşüş bekliyoruz.
The Pentharans predict ten to 12 degrees Celsius within ten days.
Beş gün içinde Amerikaya gidecek.
He will leave for America in a few days.
Gün içinde Busanda görüşelim!
Busan in 3 days!
Gün içinde Nepali terk etmen gerek yoksa sınır dışı edilirsin.
You have to leave Nepal within 15 days, otherwise you will be deported, Laia.
Siz evli çocuklar bunu gün içinde, dışında nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum.
I don't know how you married guys do it, day in, day out.
Gün içinde teslim edilmesi gerekiyor.
Delivery date is in 90 days.
Şu aralar gün içinde 6 ay öncekinden daha fazla çalışıyorsun.
You are working more in a day then you used to work in 6 months.
Galiba, 3-4 gün içinde seni lraka getirmenin bir yolunu buldum.
I have found a way to get you to Iraq in a few days.
Gün içinde evinize adamımızı göndereceğiz.
We will have a man out to your house within 30 days.
Birkaç gün içinde olanlardan hiçbir iz kalmamıştı.
In one or two days, there was no trace of it ever happened.
Bir veya iki gün içinde görecek bir sürü manzara vardı.
There were too many sights to see in a day or two.
O gün içinde teslimat yapılması için para veriyordu, ben de cevap verdim.
Someone was offering cash to make a same-day delivery, so I-I answered it.
Gün içinde çıkmamız için adam 15.000 dolar fazladan ödedi.
The guy paid me $15,000 extra to be out in ten days.
Results: 175, Time: 0.033

Gün içinde in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English