nice things
güzel bir şey
iyi bir şey
hoş bir şey
güzel şeyi
en iyi
güzel birşey
en güzel
iyi birşey
hoş şeydi good things
iyi bir şey
güzel bir şey
iyi birşey
iyi bir şeyi
en iyi
güzel bir şeyi
i̇şin iyi
en güzel
neyseki
güzel bir iş beautiful things
güzel şey
güzel şeyi
güzel birşey
harika birşey
en güzel good stuff
iyi malzeme
güzel mal
iyi şeyler
güzel şeyler
i̇yi mal
i̇yi iş
yarar şeyler
kaliteli şeyler
iyi eşyaları
güzel eşyayı great things
harika bir şey
harika birşey
büyük şey
güzel şey
harika bir şeydi
en harika şey
en harika
en güzel
harika bir iş pretty things
güzel bir şey
güzel şeyi
sevimli şey
tatlı şey
sevimli şeyi
hoş bir şey
güzel birşey
iyi bir şey nice stuff
güzel şeyler
hoş şeyler
güzel eşyalar
iyi şeyler
oyuncakların güzelmiş
güzel iş wonderful things
harika bir şey
güzel şey
harika bir şeyi
en harika
mükemmel şey miydi
muhteşem şey cool stuff
güzel şeyler
havalı şeyler
harika şeyler
süper şeyler
hoş şeyler
çok iyi şeyler
ilginç şeyler
güzel eşyalar finer things
iyi bir şey
güzel bir şey
i̇yi iş
Benim hakkımda o kadar güzel şeyler yazmışlar ki. Sevinçten ağlayabilirim. They write and say such lovely things about me, I could cry for joy. Orada güzel şeyler sana gerekmez… ne inci ne de pırlanta yüzükler. Burası hep güzel şeyler getirir. Onun için güzel şeyler yapmışsınız. You have done such wonderful things for him. Daha çok insan çekmek için güzel şeyler yapmalıyız. We should do some cool stuff to get more people to the bar.
Neden sevinmedin? Seni süpermarkete götürüp sana güzel şeyler aldım. Why aren't you glad? I take you to the supermarket and buy you the good stuff . Kendiniz için güzel şeyler yapmışsınız. You have done well for yourself. Dışarıda çok güzel şeyler var. Ve bana güzel şeyler söyleyen sevdiğim erkekle beraber uyuduğumda. And when I sleep with the man I love who says sweet things to me. Şu teklif ettiğin güzel şeyler parti, giysi, gezi. And you promise such lovely things , a party, a dress, a trip. Some really nice stuff . Kocanızdan sizin hakkınızda çok güzel şeyler duydum. I have heard such wonderful things about you from your husband. Ama, bilirsiniz, burada çok fazla güzel şeyler olur. But, you know, a lot of really cool stuff happens here. O/o et, bilirsin, ve o güzel şeyler . Beef, y ou know, and all that good stuff . Write well . Çok güzel şeyler paylaşıyorum. I post a lot of great stuff . Bazı insanlarda güzel şeyler oluyor. Some people have such lovely things . Sweet things to.Bununla çok güzel şeyler yapabiliriz! Bu güzel şeyler nereden geliyor? Where do these pretty things come from?
Display more examples
Results: 1634 ,
Time: 0.0834