Examples of using Gazetelerinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu durumda gazeteye göre davanın en güçlü şüphelisi Thomas Butsche.
Öyleyse bu sabah gazeteye bakıyorum. Bir banka.
Bangor gazetesini gördüm.- O aramadı.
Yarının gazetesini bugünden almanın imkânsızlına ne olacak?
Gazetede reklamınızı gördüm. Alo? Evet?
Bütün boş zamanımı gazeteye adamamın sebebi bu. Çünkü inanıyorum.
Medyaya hakim. Lise gazetesini medya saydığımızın farkında değildim.
Önce gazeteye sızıntı, sonra uyuşturucu işi,
Gazetede Gregin öldürüldüğü yazıyor. Üzgünüm.
Üzgünüm. Gazetede Gregin öldürüldüğü yazıyor.
Üzgünüm. Gazetede Gregin öldürüldüğü yazıyor.
Tüm işleri kadın yaparken adam gazetesini mi okuyacak?
Bir banka. Öyleyse bu sabah gazeteye bakıyorum.
O aramadı. Bangor gazetesini gördüm.
Neye gülüyorsun? Sabah gazetesini oku?
Ya bir gün evvelden yarının gazetesini alıyorsanız?
Elbette. Öğleden sonra gazetesini almaya çıkacaktım zaten.
Elbette. Öğleden sonra gazetesini almaya çıkacaktım zaten.
Ama, bunlar… Ben gazeteye vermedim.