GECIKTIĞIMIZ IÇIN in English translation

for the delay
gecikme için
beklettiğim için
geç kaldığım için
rötar için
geç oldu
ertelettiğim için

Examples of using Geciktiğimiz için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Geciktiğimiz için üzgünüm.
Sorry for being late.
Teyzem, Mauricionun düğününe geciktiğimiz için hâlâ bize kızgın.
Your aunt's still pissed that we were late to Mauricio's wedding.
Lütfen geciktiğimiz için kusura bakmayın, Bayan Chow.
Please excuse us for being late, Miss Chow.
Sürpriz! Yemeğe geciktiğimiz için üzgünüz. Hayır!
No! Sorry we're late for dinner! Surprise!
Geciktiğimiz için özür dilerim.
Sorry it's late.
Selam. Merhaba. Geciktiğimiz için çok üzgünüm, merhaba.
Hello. I'm so sorry we're late, hello. Hi.
Zuharah. Geciktiğimiz için üzgünüz. Çocuklar.
Sorry we're so late. Zuharah. Kids.
Partiye geciktiğimiz için üzgünüz.
Sorry we're late for the party.
Geciktiğimiz için durmadan şikayet eden sensin.
You keep complaining about us being late.
Geciktiğimiz için üzgünüz.
Sorry I'm late.
Geciktiğimiz için bağışla lütfen.
Please, forgive our delay.
Hayır! Sürpriz! Yemeğe geciktiğimiz için üzgünüz!
No! Sorry we're late for dinner! Surprise!
Sadece 30 dakika geciktiğimiz için şanslıyız.
We're lucky we're just 30 minutes late.
Geciktiğimiz için üzgünüz ama diğer işimizle meşguldük şu umrumuzda olan işimizle.
Sorry we're late, but we were busy with our other business, the one we care about.
Kim bu yeni müşteri? Geciktiğimiz için özür dilerim. Aman, neyse çok geç kalmadığımıza göre çok da üzgün değilim.
I would apologize for being late, but, hell, I'm not that tardy, and I ain't that sorry.
Kanada metalinin yarı-tanrıları nihayet buradalar. Geciktiğimiz için çok üzgünüz ancak öyle karışık bir şehriniz var ki tabelaları okuyamadık.
Sorry for being late, but you have got a really complicated city that we can't read the signs.
Geciktiğim için ve de görüşmeyi… telekonferans ile sürdüreceğim için gerçekten üzgünüm.
I am so sorry for the delay and for having to continue by teleconference.
Geciktiğim için üzgünüm ama başka bir yemekteydim.
Sorry for the delay, but I was held up at another banquet.
Doktor geciktiği için özür diliyor.
The Doctor excuses himself for the delay.
Geciktiğim için üzgünüm. Bir trafik kazası geçirdim de.
I apologize for the delay, I had a car accident.
Results: 60, Time: 0.0243

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English