GETIRDIĞIM IÇIN in English translation

to drag
sürüklemek
çekmek
zorla
sürükleyerek
götürmeye
getirdiğim için
dragı
for making
for bringin
getirdiğin için
me for
için beni
için bana
for retrieving

Examples of using Getirdiğim için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sana bu haberi getirdiğim için üzgünüm Ben.
I'm sorry, Ben, to bring you this news.
Sizi buraya getirdiğim için üzgünüm.
I'm sorry to have dragged you here.
Gündeme getirdiğim için özür dilerim.
I'm sorry to bring it up.
Seni buraya getirdiğim için aptal olmalıyım.
How stupid I have been driving you here.
Sırt korsesini getirdiğim için de şanslısın.
And it's a lucky thing I brought the back brace.
Seni bu şekilde getirdiğim için kusura bakma, Victoria.
I'm sorry to have brought you in here like this, Victoria.
Onu buraya getirdiğim için özür dilerim.
I'm so sorry we brought him here.
Yanlış birayı getirdiğim için beş dakika geciktim.
I'm five minutes late, brought the wrong kind of beer.
Sizi buralara getirdiğim için çok üzgünüm.
I'm sorry I dragged y'all out here.
Umarım Queenieyi getirdiğim için kızmazsınız, Bayan Mitty.
I hope you don't mind my bringing Queenie, Mrs. Mitty.
Seni buraya getirdiğim için çok üzgünüm canım.
I'm really so sorry that I brought you there, honey.
Seni buraya getirdiğim için üzgünüm. Üzgünüm.
I'm sorry. I'm sorry that I brought you here.
Manueli getirdiğim için çok üzgünüm. Bak bebeğim.
I'm sorry about bringing Manuel over. Look, babe.
Botlarını buraya getirdiğim için çok şanslısın ha?
You're so lucky that I brought your boots aren't ya?
Silahı getirdiğim için bana çok kızdı.
She's already mad at me cause I brought the gun.
Onları buraya getirdiğim için üzgünüm.
I'm sorry for leading them here.
Seni buraya getirdiğim için teşekkür edecek misin?
Are you going to thank me for bringing you out here?
Seni buraya getirdiğim için de.
And for dragging you here.
Kötü haberler getirdiğim için üzgünüm.
I lament to have brought so bad news.
Seni buraya getirdiğim için çok kızgın. Seni görmeyecek.
He's very angry that I brought you here. He won't see you.
Results: 237, Time: 0.0397

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English