Examples of using Getirmek üzere in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gençler için banka reformları getirmek üzereyiz.
Bu canavarladan binlercesini getirmek üzeresin.
Cinayet Masası adamı sorgulamaya getirmek üzereydi.
Meet için Bishop i getirmek üzereler.
Sizi gidip getirmek üzereydim!
Bunu dile getirmek üzereydim.
Dünyaya küçük bir kız çocuğu getirmek üzeresiniz.
Şuan alkol alamam. Dünyaya bir bebek getirmek üzereyim.
Vurulmuş bir hamile kadın getirmek üzereyiz.
Ben de ona bir şeyler getirmek üzereydim.
Tam da dondurmalı keki getirmek üzereydim.
Dünyaya yeni bir hayat getirmek üzereyken, bakış açın da değişir. Hayır.
Paulü tedavi etmek için kullanıyordu… ve vurulduğunda onları bodruma getirmek üzereydi.
Ne? GenCoini desteklemek için… yüksek profilli yatırımcılar getirmek üzereyim ama… hâlâ bazı… yükler var.
Ne? GenCoini desteklemek için… yüksek profilli yatırımcılar getirmek üzereyim ama… hâlâ bazı… yükler var.
Ne? GenCoini desteklemek için… yüksek profilli yatırımcılar getirmek üzereyim ama… hâlâ bazı… yükler var?
bile… en çılgın hayalini hayata getirmek üzereyim. Yıllarca babamın beklentilerini… karşılayabilecek miyim diye kaygılandıktan sonra.
Monroe arşivden yarım düzine daha getirmek üzere.
Monroe arşivden yarım düzine daha getirmek üzere.
Monroe arşivden yarım düzine daha getirmek üzere.