Examples of using Gezmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gezmek istersen?
Kuşakı gezmek istedi.
Gerçekten mi? Şimdi gezmek zorunda mıydın?
ben bir süre gezmek istiyoruz.
Biraz gezmek istersen kimse seni durdurmayacak.
Gezmek istersen. Ama taşaklısın?
Hayır, buraya gelme sebebim sadece biraz gezmek.
Seninle her yeri gezmek istiyorum.
Sana göre doğum gününde saman balyaları üzerinde gezmek de eğlenceliydi.
Ve biz tüm Amerikayı gezmek zorundayız.
Kardeşin, Cuma günü gitmek istediği koleji gezmek istiyor, okul D.
Zamanda gezmek çok yakar. Utanç verici.
Taze, kır havasında gezmek hiç bir şeye benzemiyor!
Karanlık tünellerde yalnız gezmek istemiyor musun?
yeni şeyleri denemekten hoşlanırlar. Gezmek, alışveriş.
Buraları kürkle donatmadan önce biraz şehri gezmek istiyoruz.
ben bir süre gezmek istiyoruz.
Zamanda gezmek çok yakar. Utanç verici.
Gezmek istemediğinden emin misin?
Göğsümün tepelerinde gezmek istiyorum.