Examples of using Girdiğim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Daha dün gece yatağa girdiğim gibi okudum.
Kaleye ilk ben girdiğim için kızgınlar sadece.
Girdiğim her işe stres altındayken girdim. .
Evine izinsiz girdiğim için üzgünüm.
Devreye girdiğim dakikada numaranı anlamıştım.
Bugün girdiğim işi.
Buraya girdiğim andan beri biliyorsun.
Girdiğim saniye alarmlar çalmaya başlar.
Ben odaya girdiğim zaman katliam bitmişti.
Odaya girdiğim her seferde onu dinleyebilmek için nefesimi tutuyordum.
Buraya ilk girdiğim anda gördüm.
Girdiğim en kolay savaştı.
Benim girdiğim yolla.
Çok fazla detaya girdiğim için kusura bakma.
Hey, cingıl işine nasıl girdiğim hakkında bir fikrin var mı?
Hışımla girdiğim odada uyuyan bir çocuk vardı.
Girdiğim aynı berbat yere annemizi de sokan şey Reyesin ifadesiymiş.
Girdiğim son dairede bunları buldum.
Burası benim girdiğim Bayan Clarkeın dükkânı.
Central Parktaki ahırlara girdiğim için nasıl tutuklanmayla karşı karşıya kaldığımı.