Examples of using Gitmediğin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Toz olup Ronnieyi aramaya gitmediğin sürece sonraki adımım seni tutuklamak olacaktır.
Annemle Angel okulda, senin hiç gitmediğin veli toplantılarında tanışmış olmalı.
Bak, tüm bu olanlardan sonra, yangına körükle gitmediğin için teşekkür ederim.
Bu gece seni hiç ummadığın bir yere götüreceğim daha önce hiç gitmediğin bir yere.
Annene çok kötü bir şey yapmak zorunda kalacağım.- Yarın işe gitmediğin sürece.
Annene çok kötü bir şey yapmak zorunda kalacağım.- Yarın işe gitmediğin sürece.
Nerede kalacağımıza karar vermedim ama… daha önce hiç gitmediğin bir yer bulacağım
Hayır, söylemek istediğim, Niye onlarla konuşup ve partiden birileriyle gitmediğin?
Neden Justinin barbekü davetine neden gitmediğin hakkında bir tartışmanın ortasındaydık.
Daha önce hiç gitmediğin bir yere gidince hayal ettiğin herkesin orada olacağını düşünürsün ancak gittiğinde orada hiç olmazlar
Söylemeyi unuttum, herkes yüzmeye gitti yoksa Woody, şoförünün bizi giyinikken havuza atacağını söyledi.
Git su iç ve biraz uyu sonra sabah kalk
Şimdi bisikletine atla ve ankesörlü telefondan polisi aramaya git. Onlara 2.45te Southport Bulvarında bir çocuğun yürüdüğünü gördüğünü söyle.
Git kendine lens falan al,
Dobby gitti ve benden iğrenen eski eşimle
Oraya git, kızı temizle,
Ya da senin için önemli değilse neden Berkeleyi gitmiş ve sevmiş bir kadınla konuşmuyorsun yani sadece konuşmuş olursun.
En iyisi lavaboya git ve kendini toparla. Çünkü biraz içmemiz gerekiyor
Yılın çoğunda gitmiş olmak, ailem benim için endişeleniyor,
Şu an başkanın gitmiş olması biz ikinci sınıf öğrencilerinin öğrenci konseyinde gücü ele almamız için mükemmel bir fırsat.