Examples of using Gitmeyecektim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni davet ettiler, gitmeyecektim.
Bir yere gitmeyecektim.
Aslında gitmeyecektim, ama baktım ki tüm departman gidiyor,
Bu yüzden, ne kadar ederse etsin, listedeki diğer insanların peşinden gitmeyecektim.
İyi bildin, eğer benim için onu planlasaydın, onun için gitmeyecektim.
Bu yüzden, ne kadar ederse etsin, listedeki diğer insanların peşinden gitmeyecektim. Evet.
Basın için annemle gitmeyecektim ve basın için kimseyle gitmeyeceğim. .
Ben gitmeyecektim ama madem o değerli sayfan olmadan yaşayamıyorsun orada buluşalım.
Ben gitmeyecektim… ama
Seninle bir anlaşma yapmıştık bu olursa seninle hastaneye gitmeyecektim.
Fakat burada birtakım değişiklikler olması gerekiyorsa, o zaman… Winnie olmasaydı eğer, bu görüşmeye gitmeyecektim.
Fakat burada birtakım değişiklikler olması gerekiyorsa, o zaman… Winnie olmasaydı eğer, bu görüşmeye gitmeyecektim.
Törene gitmeyecektim ama burada yatarken okulu niye bırakmadığımı, ödev yapacağım diye kendimi niye paraladığımı ve hep bir ajan
Gidecek birkaç km yolumuz vardı sadece. Ama bilhassa ben artık kırmızı traktördeki… sakallı herifin arkasında saatte 16 km ile gitmeyecektim.
Söylemeyi unuttum, herkes yüzmeye gitti yoksa Woody, şoförünün bizi giyinikken havuza atacağını söyledi.
Git su iç ve biraz uyu sonra sabah kalk
Şimdi bisikletine atla ve ankesörlü telefondan polisi aramaya git. Onlara 2.45te Southport Bulvarında bir çocuğun yürüdüğünü gördüğünü söyle.
Git kendine lens falan al,
Dobby gitti ve benden iğrenen eski eşimle
Oraya git, kızı temizle,