GITTIKLERI in English translation

they went
gidiyorlar
çıkıyorlar
gidip
gidecekler
gittiklerini
giderler
çıkmadan
geçmeden
geçer
ilerliyorlar
they leave
terk
bırakıyorlar
bırakırlar
gidiyorlar
bıraktıkları
ayrılıyorlar
ayrılmadan
gittikleri
çıktıkları
they go
gidiyorlar
çıkıyorlar
gidip
gidecekler
gittiklerini
giderler
çıkmadan
geçmeden
geçer
ilerliyorlar
they left
terk
bırakıyorlar
bırakırlar
gidiyorlar
bıraktıkları
ayrılıyorlar
ayrılmadan
gittikleri
çıktıkları
they are goin

Examples of using Gittikleri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
RIPLEY gittikleri yer ile ilgili bir tahminin var mı?
RIPLEY have any guesses where they're going?
Nereye gittikleri, ne yaptıkları.
Where to go, what to do.
Port Royala gittikleri söylendi bana.
Left for Port Royal, I am told.
Ama gittikleri bir kulüp sanmıştım.
I just thought it was a club they went to.
Onların gittikleri yerde çevrimdışı olduğunu gösteriyor.
These are locations where operatives went offline.
Gittikleri gün, daha da çoğalıp döndüler.
Multiplies as the day went on.
Nereye gittikleri hakkında fikriniz var mı?
Get any idea where they were going?
Gittikleri yeri söylesen iyi olur.
You best tell us where they have gone.
Sanırım geçen hafta gittikleri hayvanat bahçesinden kapmış olduklarını düşünüyorum.
I keep thinking maybe it was the petting zoo I took them to last week.
Kurbanların gittikleri hastaneler mi?
The same hospitals the victims go to?
Onların gittikleri yere gitmek istemiyoruz.
We don't want to go where they're going..
Gittikleri mağara.
The cave they went to.
Gittikleri zaman özlediğin kişiler vardır.
There's people you miss when they're gone.
Çünkü burada nereye gittikleri ya da ne yaptıkları yazmıyor.
Where they were going or what they were doing.
Yerel saat, gittikleri yer. Sabah buradan gidenler.
Local time, where they're going, the guys who left here this morning.
Nereye gittikleri hakkında bir harita bırakmadılar ya?!
It's not like they left a map where they're going.
Jerry, nereye gittikleri hakkında fikrimiz yok.
Jerry, we have no idea where we're going.
Ama buradan gittikleri an hemen bana dönersiniz.
As soon as they're gone, you sneak right back to me.
Yakında, peşinden gittikleri onun peşinden gelecekti.
Soon he would be followed by all those who had gone before him.
Gittikleri yer konusunda Morant haklıydı.
Morant was right about where they would gone.
Results: 426, Time: 0.0322

Top dictionary queries

Turkish - English