Examples of using Giymelisin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ne giyeceğini merak edecek… tabi… giymelisin. sonuçte partidekiler Rukhsarın.
Ne giyeceğini merak edecek… Sonuçta partidekiler Ruksarın… Tabi… Giymelisin.
Ne giyeceğini merak edecek… Sonuçta partidekiler Rukhsarın… Tabi… Giymelisin.
Çünkü terleyeceksin, o zaman da için görünür. Evet, fanila giymelisin.
fanila giymelisin.
Giy şu sevimli kırmızı tişörtünü ve arabaya bin!
Michael J. Fox bunlardan birini giymişti uh, Genç Kurt filminde.
Emmye ne giymesi gerektiğini öğrenmek istiyor.
Evlendim, frak giydim, sonra da bir sabahlık.
Freddie, O ceketi giymen mümkün değil ve o ayakkabıları.
Şunları giy, ben de şunu içeri koyayım.
Giydiği kostüm. Bun Supermanin aramıza karışmak için.
David Cameronın giydiği ayakkabılar bile… eski itfaiyeci pantolonlarından geri dönüştürülmüş.
Bir gardiyan üniforması giy de seni ne kadar sevdiklerini görelim.
Güzel olacak. Bunu giy, sonra seni gezdirelim.
Bu takımları giymekten nefret ediyorum, garson gibi göründüğümü hissettiriyor.
Takým elbise giymekten nefret ediyorum, her zaman garsonmuþum gibi hissettiriyor.
O aptal gömlekleri giymekten nefret ettiğini biliyorum.
Giydiği kostümün aynısı. Ancak bu katilin.
Kalk ve üstünü giy. Affedersin, Harry.