Examples of using Gizemler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu gizemli geçidin ötesinde hangi gizemler yatıyordu?
Yani paketler, gizemler?
Bütün doğal gizemler içinde, Turingi en çok cezbeden insan zekasının matematiksel bir tabanı olabileceği fikriydi.
Yeraltında seyahat eden efsanevi Trakyalı müzisyen anısına düzenlenen Orfeus Gizemler Festivali, Bulgaristanın Trigrad kentine binlerce turistin akın etmesine sebep oldu.
Asla anlamadığım gizemler var ama nereye baksam göremesem bile olan biten her şey için karşıt bir sebebin varlığının kanıtını görüyorum.
Gizemler Gobi: Arama için Vahşi Deve
Bütün doğal gizemler içinde, Turingi en çok cezbeden… insan zekasının matematiksel bir tabanı… olabileceği fikriydi.
gerçekleşmiştir aynen diğer eski gizemler ve beklenmedik fenomenler gibi.
Ve şimdi, 200 yıl sonra hâlâ çözülmeyi bekleyen gizemler ve yapılması gereken yeni keşifler var.
De ki:'' Gizemler ALLAHın yanındadır; öyleyse bekleyin,
Gizemler hareminde kızlar, Beyaz Şeyhin hayaliyle… ayıla bayıla uyumaktadırlar.
Sen gizemlisin ve bu hoşuma gidiyor. Ama gizemler sırları beraberinde getirir.
yakışıklı bir yabancı bana fena halde aşık olur ve beni gizemler ve entrikalarla dolu bir hayata sokar.
Güzellik Hilesi: Oscar Wildeın Dorian Grayin Portresinin Gizemliliği,'' Penelope Deutscher ve Kelly Oliver, Gizemler: Sarah Kofman Üzerine Makaleler Ithaca& London:
Bilimdeki en kalıcı gizemlerden birini ele alarak başlıyorlar buna da.
O, gamma-ışını patlamalarının ardındaki gizemi çözmeye çalışan galaktik bir dedektif.
Ayın birçok gizemi, uygarlıklarımızı ciddi şekillerde etkilemiştir.
Akıl muazzam ve bilinmeyen gizemlerle dolu olan bir Dünyadır.
Dünya gizemlerle doludur, Marissa.
Evet, hayat gizemlerle dolu, doğru.