Examples of using Gofret in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ya da sizi'' Tavuk& Gofret lokantasına bırakabiliriz.
Sen bana gofret ver.
Var komutanım.- Gofret?
silikon gofret gibi büyüyebilir.
An2} Hayatımda hiç kahvaltılık gofret yemedim.
Sigara ve gofret?
Harrynin evindeki Mickey limonlu gofret yaptı.
Ne? Dondurma ve nugalı gofret satmak mı?
Bugün özel olan çilekli gofret.
Göster kendini, vanilyalı gofret.
Fıstıklı gofret.
Ona gofret ver.
Gofret çocukça davranmaya sebep oluyor filan da… ben tonla yedim ama kendimi hiç.
Sadece gofret yiyeceğiz… ve biraz şaka yapacağız.
Hemşireler kendi gofret gizlemek nerede ı biliyorum.
Ben gofret filan bulmadım.
Gofret, yemek istediğin şey bu mu?
Ammanın batısında sokakta gofret satarken gördüm çocuğu.
Dolar, gofret, 1 saatlik müdürlük.
Yük vagonu gofret gibi gözüküyordu!