Examples of using Haddock in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama, Kaptan Haddocku korkuttuklarını düşünmelerinden çekiniyorum.
Komiser Haddocka ya da adı her neyse bunu söyledim.
Bak, Bayan Haddockun sahtekar olup olmadığını bilmeliyim.
Bayan Haddocka ödeme yaptın mı?- Bayan Margo?
Haddocku bulana bir şişe rom var. Aşağıya bakalım!
Haddocku canlı istiyordum!
Dayım Emile Haddocku tanıyor muydunuz?
Haddocka canlı ihtiyacım vardı!
Haddocku canlı istemiştim!
Hayır çünkü o zaman ismi Giles Haddockmuş.
Tetaragua Hükümet Başkanından Kaptan Haddocka.
Hermione teyze ve Bayan Haddockla Theoyu yanlız bırakamam.
Siz buraya ilk… gelenlerdensiniz… Emile Haddocku tanıyordunuz yani?
Çocuğu öldürebilirsiniz ama Haddocku olmaz.
Haddockların arması.
Neyse, o adama, Haddocka.
Bu parşömenler mi yoksa Haddockun hayatımı?
Bu, bir Limetown kurtulanının Haddockla röportaj yaptıktan sonra… korkunç ve gizemli bir şekilde ikinci kez ölüşü.
Yemin ederim ki, Haddockların sonuncusu olarak, hazineyi ondan önce bulacağım!
Bu, bir Limetown kurtulanının Haddockla röportaj yaptıktan sonra… korkunç ve gizemli bir şekilde ikinci kez ölüşü.