HADDOCK in Turkish translation

['hædək]
['hædək]
mezgit
haddock
whiting
a nice bit of haddock
haddok
haddock
haddocku
haddockla
haddocka

Examples of using Haddock in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I needed Haddock alive!
Haddocka canlı ihtiyacım vardı!
Haddock! You're awake?
Haddok, uyanmışsın! Yanına gidelim mi?
Cod, pollack, haddock… I will catch them all.
Morina, uskumru, mezgit, hepsini yakalayacağım.
You will suffer a curse upon you and your name, Haddock.
Sen ve soy adının üzerindeki lanetin acısını çekeceksin Haddock.
Did you know my uncle, Emile Haddock?
Dayım Emile Haddocku tanıyor muydunuz?
President of Tetaragua to Captain Haddock.
Tetaragua Hükümet Başkanından Kaptan Haddocka.
You know consarned well who wants him, you bilge-raised haddock!
Kimin sorduğunu pek güzel biliyorsun, seni sintine pisliğinde yetişmiş mezgit!
I don't speak to statesmen or magnates or even presidents, Lia Haddock.
Kodamanlarla hatta cumhurbaşkanlarıyla bile konuşmuyorum… Lia Haddock.
Archibald Haddock. There's a longboat up on deck.
Güvertede büyük bir filika var. Archibald Haddok.
I needed Haddock alive!
Haddocku canlı istemiştim!
What magic haddock?
Ne sihirli mezgit?
Nice to meet you, Ms. Haddock. all: Deep river.
Derin nehir Memnun oldum Bayan Haddock.
Hang on a second. Did you say Haddock?
Bir saniye, Haddok mu dediniz?
Limetownians… So you knew Emile Haddock?
Siz buraya ilk… gelenlerdensiniz… Emile Haddocku tanıyordunuz yani?
The problem is magic haddock, like robots, don't think like people.
Sorun robot gibi, insanlar gibi düşünmüyorum, sihirli mezgit olduğunu.
Haddock! You're awake!
Yanına gidelim mi? Haddok, uyanmışsın!
Not Haddock. You can kill the boy.
Çocuğu öldürebilirsiniz ama Haddocku olmaz.
We will meet again, Haddock!
Yine karşılaşacağız Haddok!
Oh, yes. I know who you are, Ms. Haddock.
Kim olduğunuzu biliyorum Bayan Haddock.- Evet.
So you have lost again, Haddock.
Yani yine kaybettin Haddok.
Results: 197, Time: 0.0376

Top dictionary queries

English - Turkish