Examples of using Haftanı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir kumar oyununda son birkaç haftanı öne sürmek… beni
Tabi, ve pahalı ve büyük bir jestle yeni işindeki ilk haftanı kutlamak için.
Bir kumar oyununda son birkaç haftanı öne sürmek… beni de korkutuyor ama bu, şans değildi.
Bu fırsat, hayatta bir kez karşına çıkar bu yüzden bana bir haftanı ayır ve sadece evet de.
Bak, sen de son altı haftanı sevdiğin kadına ne olduğunu merak ederek geçirdin, beni anlarsın.
Sevdiğin kadına ne olduğunu merak ederek geçirdin, beni anlarsın. Bak, sen de son altı haftanı.
Bekar olarak son haftanı kayda almadan,
Haftaya cuma gel, paranı o zaman alayım.
Haftaya çarşamba çalışıyor musun? Evet?
Hâlâ iki üç haftamız var, değil mi?
Haftaya cuma görüşürüz dostum.- Tamam.
Hayatım… haftaya cuma Pocono Dağlarına gitmiyor muyduk?
Neyi? Haftaya cumartesi Suzynin doğum günü partisi var?
Haftaya cumartesi Suzynin doğum günü partisi var.- Neyi?
Evet. ama bizi sadece bir haftalığına kiralamak istiyor.
Buradayım çünkü Carrieye Kabilde bir ya da iki haftalığına ihtiyacım var.
Arabaları değiştirmek için bir haftalığına anlaşmıştık.
Bunların hiçbirinin olmadığından emin olmak için.- Hala yedi haftamız var.
Ne?- Ne? Birkaç haftamız var sanıyordum.
Bir haftada yapın. İki haftamız varsa.