HALALAR in English translation

aunts
teyze
yenge
halam
hala
aunties
teyze
yenge
halam
hala

Examples of using Halalar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
O bebek bizim olacak, ve siz onu halalar ve erkek arkadaşları gününde görebilirsiniz!
We will end up with that baby, and you can visit him on aunt and live-in boyfriend day!
orada sadece amcalar, halalar ve kuzenler görmez… ona eğitim veren… gurular
not only uncles and aunts and cousins… he sees gurus, he sees teachers…
Ailem, dört kardeşim, halalarım, kuzenlerim ve üç yatak odası.
My parents, four siblings, aunts, cousins, three bedrooms.
Mississippinin o kesiminde halalarım ve amcalarım var.
I have aunts and uncles in that part of Mississippi.
Yani diğer kadınlar ve halaları da bu sorunları yaşadılar.
I mean, other women and their aunts have gone through this.
Bütün dayıları, halaları ve kuzenleri geldiler herkes çok neşeliydi.
All the uncles and aunts came and the cousins, and everybody was in a good mood.
Dudaktan öpüşen halalarım vardı gerçi
I mean, I had aunts that used to lip-kiss,
Amca ve halaları görmek için tatilleri icat etmişler.
They invented holidays to see aunts and uncles.
Elbette. Amcalarım, halalarım, kuzenlerim, kardeşlerim, babam.
Absolutely. Uncles, aunts, cousins, brothers, father.
Elbette. Amcalarım, halalarım, kuzenlerim, kardeşlerim, babam.
Uncles, aunts, cousins, brothers, father. Absolutely.
Kesinlikle. Amcalarım, halalarım, kuzenlerim, kardeşlerim, babam.
Absolutely. Uncles, aunts, cousins, brothers, father.
Amcalarım, halalarım, kuzenlerim, kardeşlerim, babam.- Kesinlikle.
Absolutely. Uncles, aunts, cousins, brothers, father.
Kesinlikle. Amcalarım, halalarım, kuzenlerim, kardeşlerim, babam.
Uncles, aunts, cousins, brothers, father. Absolutely.
Amcalarım, halalarım, kuzenlerim, kardeşlerim, babam.
Uncles, aunts… cousins, brothers, father.
Amcalarım, halalarım, kuzenlerim, kardeşlerim, babam.- Kesinlikle.
Uncles, aunts, cousins, brothers, father. Absolutely.
Beni de yetiştiren halalarım döverler ve aç bırakırlardı.
The aunts who raised me beat me and starved me.
Onu kardeşleri, kuzenleri, halaları olmadan isteyebilirim.
I may want him without his sisters, cousins and aunts.
Dedelerim, amcalarım, halalarım vardı.
I had grandparents, uncles and aunts.
Chuck, Lily ve Vivian halaları tarafından büyütülecekti.
Chuck would be fostered by aunts Lily and Vivian.
Büyükanne ve babası, amcaları, halaları.
Grandparents, uncles, aunts.
Results: 52, Time: 0.0221

Top dictionary queries

Turkish - English