HALAM in English translation

my aunt
teyzem
halam
yengem
benim teyzem
teyzemler
my auntie
teyzem
halam
yengem
benim teyzem
teyzemler
margy
halam

Examples of using Halam in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
California, Pomonada halam ve amcamın yanında büyüdüm.
I was raised by my aunt and uncle in Pomona, California.
Halam gibi konuştun.
You sound like my aunt.
Halam bana aptal olmamamı söyledi.
Aunty told me not to be silly.
Burada halam oturuyor deyince martaval atıyorsun sanırdım.
I always thought you were bullshittin''bout havin' an aunt out here.
Bu halam Tina.
This is my aunt Tina.
Maria, bu babam halam Matina bu da Sal.
Maria, this is my father… this is my aunt Matina… and this is Sal.
Halam, senin hem kız kardeşin hem de karın mı?
Is Auntie your sister as well as your wife…?
Jacksonda halam var.
An aunt in Jackson.
Halam nasıl?
How's Sister?
Halam da geliyor, yemek yapmak için.
Aunt's coming too, to make lunch.
Ya halam?
What about aunt?
Halam meme kanserinden ölmüştü.
I have an aunt who died of breast cancer.
Bu pek iyi olmaz, halam yardıma gelecek, anahtarları var.
No, auntie comes to help out; she has the keys.
Halam efsanevi tatsız akşam yemeklerinden birini veriyor.
My aunt's giving one of her legendarily dull dinner parties.
Halam burada mı?
Is auntie here?
Birkaç kırmızı halam olan bir Hintli tanıyorum.
I know an Indian who's got a couple of Red aunts.
Halam evde mi?
Is auntie in?
Halam içerde mi?
Is auntie in?
Jacksonda halam var.
I have an aunt in Jackson.
Halam bana tatil için söz vermişti.
Auntie has promised me a vacation.
Results: 652, Time: 0.0401

Top dictionary queries

Turkish - English