HAMILE in English translation

pregnant
hamile
gebe
pregnancy
hamile
gebelik
maternity
hamile
doğum
annelik
lohusa
knock
çalıp
çalacak
hamile
çal
vur
kapıyı çal
kapıyı
çalar
devir
tıklat
knocked
çalıp
çalacak
hamile
çal
vur
kapıyı çal
kapıyı
çalar
devir
tıklat

Examples of using Hamile in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kulağa gereksiz gibi geliyor. Hamile pantolonları?
Sounds like a scam. Maternity jeans?
Bu harika! Sonunda yaşlı hatun hamile kaldı!
Finally knocked the old girl up. That's brilliant!
Hakkında: Parlak renkli… hamile elbiseleri.- Giriş.
In the matter of garishly colored… maternity wear.
Düşünsene, şimdi seni hamile bırakmışım.
Imagine I just knocked you up.
Ah, çabuk, benimle gel, hamile pantolunu denerken bana yardım etmelisin.
Oh, now, come with, come help me try on maternity jeans.
Neyse, Kevin onu hamile bırakmış.
Well, Kevin knocked her up.
Annemin bana hamile olduğunu öğrendiği günle alakalı.
OR THE NIGHT THAT HE FOUND OUT THAT YOU WERE PREGNANT WITH ME.
Bana hamile olduğunu ve ne yapacağını bilmediğini söyledi.
AND SHE TELLS ME THAT SHE'S PREGNANT AND SHE DOESN'T KNOW WHAT TO DO.
Onun hamile olması mümkün olamazdı, anlıyorsun değil mi?
SHE WASN'T SUPPOSED TO BE ABLE TO GET PREGNANT, YOU KNOW?
Hangisi hamile demek, maymun mu, ejderha mı?
WH-WHAT MEANS PREGNANT, THE MONKEY OR THE DRAGON?
Katie Holmesun hamile olduğu dönem.
IT FEATURES A CLEARLY PREGNANT KATIE HOLMES.
Ama hamile olduğunu duymuştum.
BUT I HEARD SHE WAS PREGNANT.
Mal hamile kaldiktan sonra burasi evimiz oldu.
An1}THAT BECAME OUR HOME.{\an1}AFTER MAL BECAME PREGNANT.
Julia hamile. Nip/Tuckda önceki bölümlerde.
PREVIOUSLY ON NIP/TUCK… JULIA'S PREGNANT.
Hamile kadınlar öldüler. Bu adadaki bütün.
EVERY PREGNANT WOMAN ON THIS ISLAND DIED.
Bizden kimin hamile olduğunu öğrenmek için orada.
HE SENT HER BACK TO FIND OUT WHICH OF OUR WOMEN WERE PREGNANT.
Adadaki her hamile Kadın öldü.
EVERY PREGNANT WOMAN ON THIS ISLAND DIED.
Bu adadaki her hamile kadın öldü.
EVERY PREGNANT WOMAN ON THIS ISLAND DIED.
Cathy hamile.
CATHY'S PREGNANT.
Muhtemelen üniversiteyi bitiremeyip, hamile falan kalacak.
PROBABLY GET PREGNANT, WOULDN'T FINISH COLLEGE.
Results: 9522, Time: 0.0341

Top dictionary queries

Turkish - English