Examples of using Hanın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Haini karışma… Hanın meşgul ve artık daha fazla kişi uygun.
Lee Jae Hanın partnerinin değiştirilmesi için kişisel bir istekte bulunduğunu duydum.
Cezaevi olmadan önce Ağa Hanın sarayıydı.
Annem hanın sahibi.
Genel Başkan Hanın sevdiği başka bir sanatçı gelmiş.
Villa Bay Hanın değil zaten.
Hanın sahibi bir kadındı.
Önce Eun Hanın Soo Youngun bebeğini ellediği bir gerçek ama.
Eve geri döndü ve şimdi bize hanın işlerinde yardım ediyor.
Eun Hanın eşyalarını toplayıp sana geleceğim.
Bunlar yeter. Lutondaki hanın erzakı çoktu.
Dong Hanın serbest kalmasını sağlayan delili O buldu.
O da orada Ke$ hanın yeni kokusunu içine çekiyor.
HANın Jennifer HONG ile 7 yıllık bir evliliği var.
HANın katil olduğunu biliyorsun!
HANın sadece parası yok,
HANın bir katil olduğunu biliyorsun!
En önemlisi, HANın, AHNa geri çekilmesi için ne kadar ödediğini bul.
Mr. HANın da bu grupta olduğunu düşünüyorum.
Dedektif Hanın orada olduğunu biliyorum.