Examples of using Hapishaneler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hapishaneler Bürosu Şube Müdürü.
Hapishaneler Bürosunun ayrı veritabanı var…- aramayı Jamestownla sınırlandırabilirsin.
Hapishaneler Bürosu, dün beni aradı.
Hapishaneler bir şekilde dolmalı değil mi?
Sivil Hapishaneler, Zindanlar, Katakomplar.
Hapishaneler ve hendekler politik bir fikri olmayan insanlarla dolu.
Hapishaneler boş.
Hapishaneler masum insanlarla dolu. Oluyor böyle şeyler.
Ben ona Hapishaneler Şehri diyorum.
Ne kadardır hapishaneler konusunda yetki sizde, General?
Hapishaneler Kuruluna git.
Hapishaneler küçümseniyor.
Hapishaneler lanet kardeşimi Türklerin saflarına kattı;
Hapishaneler, o ütopyada bile çok rahatsızmış,
Hapishaneler dolmaya başladı.
Hapishaneler sekreteri senin Tonton olmak istiyor ve yüzlerce hayat kurtardın.
Hapishaneler iyi insanlarla dolu.
Güzel hapishaneler vardır. İnanmazsın ama bu ülkede çok.
İşte hapishaneler böyle.
Loki! Hapishaneler.- Git!