HARCADIĞIN in English translation

you spent
geçiriyorsun
geçirirsin
geçirirsen
harcarsın
harcıyorsun
geçirdiğin
geçirince
geçiriyor musun
harcarsanız size
vakit geçiriyorsun
you waste
harcıyorsun
boşa
kaybetmiyorsun
çarçur ediyorsun
ziyan etmeye
harcarsan seni
you spend
geçiriyorsun
geçirirsin
geçirirsen
harcarsın
harcıyorsun
geçirdiğin
geçirince
geçiriyor musun
harcarsanız size
vakit geçiriyorsun
you wasted
harcıyorsun
boşa
kaybetmiyorsun
çarçur ediyorsun
ziyan etmeye
harcarsan seni
wastage
yakalamak mı
harcadığın
israfına

Examples of using Harcadığın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ama asıl trajedi kaderden kaçmak için harcadığın zaman.
But the real tragedy is the time you waste running from it. See, you're cursing fate.
Harcadığın her dolar artık sana beş misli müşteri kazandıracak.
Will now get you five times the audience. Every dollar you spend.
Sanırım bunu söylemek için harcadığın tükürüğe yazık.
I think it ain't worth the spit you wasted saying it.
Uğruna 8 yılını harcadığın şirketinden vazgeçtin?
You actually gave up a business you spent eight years building?
Ama asıl trajedi kaderden kaçmak için harcadığın zaman.
You're cursing fate, but the real tragedy is the time you waste running from it.
Harcadığın her dolar artık sana beş misli müşteri kazandıracak.
Every dollar you spend will now get you five times the audience.
Gecenin yarısını hapisten çıkarmak için harcadığın adam bu mu?
And that's the man you spent half the night getting out of jail?
Ama asıl trajedi kaderden kaçmak için harcadığın zaman.
Real tragedy is the time you waste running from it.
Asansörde harcadığın 216 saniye.
216 seconds you spend in the elevator.
Cidden. Parayı nasıl harcadığın umurumda değil.
Seriously I don't care how you spent the money.
An2} Bu şekilde işine harcadığın zamanla ilgili.
This way, I'm not anxious about the time you spend at work.
Şu cümleleri kurmak için harcadığın oksijene yazık.
It's a shame on the oxygen you spent making these sentences.
Harcadığın vakit için bir ücret ödesek olur mu?
Is there any way we could pay you for your time?
Senin harcadığın 15.
You spend 15.
Şey, eğer şirkete harcadığın zaman için para ödersem?
Well, what if I paid the company for your time?
Ve tabii ki harcadığın zaman ve emek telafi edilecektir.
And of course you will be compensated for your time and effort.
Ahbap, harcadığın, benim param.
Man, you're spending my money.
Yaptığın bu kadar şey harcadığın bunca enerji ve beslediğin düşmanlık.
All of these things you have done, all of the energy spent, the hatred.
Harcadığın her cent için mahkeme kararı gerekir.
You need court approval for every penny spent.
Harcadığın vaktin ve emeğinin karşılığını ödemek istiyorum.
I want to pay you for your time and your trouble.
Results: 181, Time: 0.0275

Harcadığın in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English